Bölüm Yirmi

12K 379 30
                                    

Merhaba, nasılsınız?

Artık bölüm isimleri yok. Her bölümün sonunda bölümün adının ne olduğunu sizin belirlemenizi istiyorum. 

Keyifli okumalar :)

İnstagram; blackmavi.ms

Seviliyorsunuz 💜

Seviliyorsunuz 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.

Kenarındaki sokak lambaları ve ışıkları yanan evlerin yansımasını küçük dalgalarında barındıran denizi izledim bir süre. Koyu tonu insanı içine çekercesine cazibeli olsa da aynı zamanda huzur veriyordu. Belki onun yanımda olması da etkiliyordu bu huzuru.

Asif aradığında beni alması için rica etmiştim. İkiletmeden kabul etmişti. Elime çantamı ve kabanımı alıp salona indiğimde o adama bakmadan anneme Asif'in beni alacağını, dışarı çıkacağımı söylemiştim. Belki itiraz edecekti ama anneciğim fırsat vermemişti. Annem, onun aksine çok mutlu olmuştu. Zaten Asif'i görür görmez sevmişti.

Bunu bilerek yapmıştım. Ona annemin Asif'le olan görüşmeme gönlü olduğunu göstermekti amacım. Başarmıştım. Keyfi kaçmıştı. Karşı çıkamamıştı. Tek kelime edemedi. Sessiz kalmış ve annemle olan muhabbetimizi dinlemişti.

Sonuç olarak Asif beni gelip almış ve buraya, sahil kıyısında güzel bir restorana getirmişti. Dışarıda oturmayı da ben teklif etmiştim. Kabanlarımızı çıkarmadan kışın soğuğunda restoranın terasındaydık. Yalnızca ikimiz vardık burada. Hava soğuktu evet ama manzara da gökyüzü de çok güzeldi.

Uzun zaman sonra kendimi böylesi huzurlu ve sakin hissediyordum. Kötü duygular yerine sinmiş ve ruhum sakinleşmişti. Fakat aklımda Asif'in o adamın kızı olduğumu bilip bilmediği huzursuzluğu devam ediyordu.

"Ferra," Ben sözcükleri aklımda toparlayamamışken o konuşmaya başlayarak dikkatimi çekti. "Yıldırım Gümüş ile aramda yıllar öncesinde başlayan bir anlaşmazlık var. Aslında babam ile onun arasındaydı ama o öldükten sonra sorun benimle devam etti. Ben, onun kızı olduğunu biliyorum. Eğer bu durum seni rahatsız edecekse görüşmeyi kesebiliriz."

Dudaklarım aralandı. Gözlerim gözlerinde kaldı. Yanımda olacağını söyleyen adam şimdi görüşmememizin sorun olmayacağını söylüyordu. Yanlış anlamıyordum öyle değil mi? Üstelik bildiğim kadarıyla onun annesi de babası da hayattaydı. Yanlış mı biliyordum yoksa? Aklım karıştı. Hangi konuya odaklanmam gerektiğini karıştırdım. Kaşlarım çatıldı.

"Yanlış anlamanı istemem. Amacım görüşmemizi sonlandırmak değil. Aksine seninle olmak güzel. Ben sadece seni arada bırakmak istemiyorum. Sonuçta o senin baban."

Dudaklarımı birbirine bastırdım. Yutkundum. Bacaklarımın üzerindeki ellerim yumruk halini aldı. Ona karşı beslediğim duygular, açık olacağım anlamına gelmezdi. Asif'e o adamı baba olarak görmediğimi de aramızdaki sorunları da anlatamazdım. Ona güvensem dahi bu benim en özelimdi. Henüz kendimi ona bu kadar açabileceğimi zannetmiyordum.

MEFTUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin