Merhaba nasılsınız?
Ben pek iyi değilim. Bu retro mudur nedir her şeyiyle beni vurdu. Üniversiteye döndüm. Kedimizi kaybettik. Bilgisayarım bozuldu. Her şeyiyle çok zor bir hafta geçirdim 😔
Yazmak bu süreçte bana iyi geldi. Umarım beğenirsiniz.
Yorum yapmayı unutmayın lütfen!!! Ne kadar görüm yaparsanız yeni bölümü yazmak için o kadar çok motive oluyorum.
İnstagram; blackmavi.ms
Seviliyorsunuz 💜
~
Ne kadar zaman geçti annemin yanı başında bilmiyorum. Ellerimin arasında annemin soğuk eli vardı. Yüzü de solgundu. Durmaksızın dua ediyordum annem için.
Annemin halini ilk gördüğümde olduğum yerde kalmıştım, gözlerimi sıkıca kapatıp arkamda olan Yıldırım Beye dönmüştüm. Alnım omzuna değmişti. Ruhum birine sığınmak istemişti o an. Her insan gibi benim de duygularım vardı sonuçta ve bazı anlarda insanın gözü görmez oluyordu. Ona olan sınırlarım, hislerim yok olmuştu. Unutmuştum. Hatırlayamadım. Ona sarılmıştım. Sadece destek almak istedim. Kolları iki yanında kalmıştı kısa bir süre. Sonra sırtıma değdi avuç içleri. Sırtımı sıvazladı.
"Kahve ister misin?"
Yıldırım Beyin sesiyle başımı kaldırıp ona baktım. Beni bırakıp gitmemişti. Benimle bekliyordu. Annemin başında. Aklıma geldikçe gözlerim yanıyor, ağlayacak gibi oluyordum ama kendimi tutmayı başarıyordum.
"Olur."
Sessizliğin içinde fısıltı ile konuştuk. Başını sallayıp odadan çıktı. Gitse bile ardından bakmaya devam ettim. Nasıl büyümüştü bilmiyordum. Bana ve anneme olan tavrını kestiremiyordum. Bizden nefret etse sessizce bir köşede oturmazdı değil mi? Gitmesini de istemiştim hatta fakat bir şeye ihtiyacımız olabilme ihtimaline karşın reddetmişti.
Aslında ben ona en çok bu yüzden saygı duyardım. Tanısın yeter. Birinin bir şeye ihtiyacı olduğunda koşardı. Sadece kendimde değil, çalışanlarının da dilindeydi bunlar. Eşi Ebru Hanım da öyleydi. O anlar aklıma gelince anlamakta zorluk çekiyordum. Öyle bir anne oğlunu böyle yetiştirmezdi değil mi? Bilmiyorum."Canımıniçi."
Annemin halsiz fısıltısını duyduğumda bakışlarım hızla ona döndü. Gözlerini açmıştı. Hatta dudakalrında hafif bir gülümseme vardı. Ellerim içinde kıpırdandı parmakları. Elimi tuttu. Omuzlarımı dikleştirip anneme biraz daha yaklaştım.
"Anneciğim, nasılsın? Biraz daha iyi misin?"
Kendimi engelleyememiştim. Sesim titremişti. Yüzümde zoraki bir gülümseme varken. En asından onun için duyduğum korkudan bahsetmemiştim. Annemin parmaklarını tenimde hissetmek hızla atan kalbimi dinginleştirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEFTUN
General FictionSevmekten korkan Ferra, sevmemesi gereken bir adama aşık oldu. MEFTUN Büyülenmişçesine tutkun, vurgun olan, aşık