Bölüm On Sekiz - Sarılmak

13.4K 442 22
                                    

Ay merhaba nasılsınız?

Ben bölümü paylaşmayı unutmuşum ya :D Mesaj atan olmasa haberim olmayacak :,)

Bu bölümü yaptıkları yorumlarla beni yazmaya teşvik eden sevgili geresizbiri ve pandaca61 ithaf ediyorum <3

İnstagram; blackmavi.ms

Seviliyorsunuz 💜

Seviliyorsunuz 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~

Onu burada görmek bir anda yaşadığım her şeyi durdurmuştu. Onun soğuğu içimde yanan öfke ateşini söndürmüştü sanki. Şimdi bir tek hüzün vardı bende. Bir tek onu alamamıştı onun buz gibi bakan gözleri.

Beni gördüğünde yaslandığı arabasından doğruldu ve kapının önüne geldi. Ona bir adım daha yaklaştım. Aramızda kalın, demir kapı vardı şimdi. Gözlerimi gözlerinden çekemiyordum. Kalbim onu gördüğü ilk anda ona sığınmak için koşturmaya başlamıştı.

"Kapıyı açın."

Normalde bunu dememe bile gerek kalmadan, Sena'yı almaya geldiğimde açıldığı gibi açılması gerekiyordu kapının ama o karşımdayken açılmamıştı. Açılmıyordu. Neden?

"Yıldırım Beyden kesin emir aldık. Açamayız Ferra Hanım."

Gözlerimi ondan çekip yanımda duran güvenliklere baktım. Ne demek oluyordu bu? Neden açılmıyordu? Az önceki tartışmamız yüzünden miydi yoksa Asif'e karşı bir tepki miydi? Ben onu istiyordum. Ona sarıldığımda geçecekti sanki her şey.

"Açın dedim size."

Güvenliğin bakışları arkama kaydığında o tarafa döndüm. Elleri ceplerinde Asif'e bakan adamı gördüm. Az önce benimle konuşan adam gitmiş yerine bambaşka bir adam gelmiş gibiydi. Bakışları soğuk ve sertti. Üstten bakıyordu. Yüzü kaskatıydı. Benim bilmediğim bir şeyi Asif'e gözleriyle anlatıyordu sanki. Dik bakışlarını bir an olsun kesmiyor, gözünü dahi kırpmıyordu.

"Ferra," Asif'in yumuşak sesini duyduğumda hızla ona döndüm yeniden. "Seni çıkarmamı ister misin?"

Şu anda ona olan muhtaçlığım çölün ortasında aradığım su gibiydi. Beklemeden salladım başımı. Nasıl yapacaktı bilmiyorum ama buradan gitmek istiyordum. Arkamdaki adamı bugün daha fazla görmeye katlanamazdım. Sesini duymak istemiyordum. Annemi almıştı benden zaten. Daha ne istiyordu da peşimdeydi?

Asif elini kaldırdığında yanında en az on kişi belirdi birden. O takım elbiseli adamlar nereden gelmişlerdi bilmiyorum ama umurumda da değildi. Asif'in gözleri arkamdaki adama kaydı. O an onunla neredeyse aynı hislere sahip olduklarını fark etmiştim. Öyle ki bakışları bile yer yer aynı olabiliyordu. Şu anda olduğu gibi.

"Komik olma. Beni bir kaç çapulcuyla mı korkutacaksın?"

Arkamdaki adamın alaylı sesiyle Asif'in dudağının tek kenarı yukarı kıvrıldı. Başını hafifçe eğerken gözlerini ondan çekmemişti.

MEFTUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin