Merhaba, nasılsınız?
Keyifli okumalar ^^
Sevgilerle 💜
İnstagram; blackmavi.ms
.
Yaşadığım hayatla ve içinde bulunduğum zamanla verip de alamadığım şeyler vardı. Onlar benden hep bir şeyler alıyor, alıyor ve alıyor ama hiçbir şey vermiyorlardı. Oysa benim öğrendiğim, her zaman verdiğinden çok alacağımdı.
Baş ucumda çalan telefonla araladım gözlerimi. Başta bulunduğum yeri yadırgadım. İrkilip hızla yattığım yerden kalkıp etrafıma bakındım korkuyla. Baba evinde olduğumu fark ettiğimdeyse derin bir nefes alıp yüzüme dağılan saçlarımı düzelttim. Dün gece yatağa yatar yatmaz uyuduğum için üzerimde hala aynı elbise vardı ve fazlaca rahatsız hissettiriyordu. Bu sırada gelen arama devam etti. Yatağın kenarındaki telefonu elime aldığımdaysa arayanın Sena olduğunu görerek hemen yanıtladım.
"Ferra! İnanamıyorum! Kazanmışım! Tam burslu Oxford'a gidiyorum!"
Sena'nın neşeyle şakıyan sesini duyana kadar bir şey oldu diye korkmuştum. Neyse ki boşa bir endişeydi. Hep de kötü şeyler olacak değildi ya. Gözlerimi açar açmaz biricik arkadaşımın neşeli çığlıklarını duymak en güzeliydi.
"Tebrik ederim! Peki yolculuk ne zaman?"
Durmaksızın gelen kıkırtılar kesildi. Onunla beraber benim de yüzümdeki gülümseme soldu ve kaşlarımı çattım. Gideceği tarihi mi bilmiyordu yoksa başka bir terslik mi vardı anlayamamıştım.
"Sena?"
"Ah, şey. Bir ay içerisinde gidip kayıt olmam gerekiyor ama sen hariç kimseyle paylaşamadım bunu."
Paylaşmadı değil, paylaşamadı. Çünkü çekiniyor olmalıydı. Ailesinin ne söyleyeceğini az çok biliyordum. Yamaç'ı hesaba katmıyorum bile!
"Sena, lütfen bir kere de sen ne istiyorsan onu yap. Ya bu senin en büyük hayalin değil miydi? Sen bunun için para biriktirmiyor muydun? Bak, tam burslu kazandın daha ne olsun!"
Bir süre sessiz kaldı. Kafasında tartıyordu. Biliyordum ki işin içinden çıkılamaz yanıtlar veriyordu kendine. Arkadaşımı tanıyordum.
"Abimle konuşmalıyım. O ne derse onu yapacağım."
Sıkkın bir nefes verdim. Ah keşke Hakan abi kendi iradesiyle karar verse. O zaman Sena düşünmeden yüzüğü atar ve üniversitesine giderek kendine bambaşka, hayalindeki gibi bir hayat başlangıcı yapabilirdi.
"Peki canım, sen ne istiyorsan öyle olsun. Ama lütfen unutma. Ben her ne olursa olsun senin yanında olacağım."
Ona ne söylersem söyleyeyim baskı yapmaktan öteye gidemeyeceğim için kararına saygı duydum. Sena gibi ben de abime sonsuz bir sevgi ve güvenle bağlı olsaydım şayet, ondan farklı davranmazdım.
Sena'ya veda ettikten sonra duş alıp büyük gardıroptan bol paça açık renk kot ve krem rengi kazağı üzerime giydim. Benim için her şey düşünülmüştü. Saate bakma gereğini ancak bulmuşken dün gece bana odamı gösteren yardımcı kadın kapıyı çalarak içeri girdi.
"Günaydın Ferra Hanım. Babanız sizi kahvaltıya bekliyor."
Saat henüz erkendi. İşe gitmediğinden belliydi ya da beni beklemişti bilmiyorum. İkinci ihtimal nasıl aklıma geldi onu bile anlayamadım. Yardımcının yönlendirmesiyle geldiğim yemek odasında sadece o adamın olmadığını görmüştüm. Abim olarak kabul ettiğim adam da buradaydı ve beni görür görmez ayaklanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEFTUN
Ficção GeralSevmekten korkan Ferra, sevmemesi gereken bir adama aşık oldu. MEFTUN Büyülenmişçesine tutkun, vurgun olan, aşık