17.Bölüm

37K 2.6K 1.2K
                                    

📍Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Ben de geldiiimmm

⭐ Oy 1000
💭 Yorum 800

İnstagram: Servestizm
Twitter: Servestizm
Wattpad: servestizm

Keyifli okumalar ❤️







*******
17.Bölüm


******




Gün ola, düşesin bekler.
Düşme!..
Ölürüm...
Gözlerinden, gözlerinden olurum..

******




Zor zamanların kurtarıcısı olan Bahriyeli odanın kapısını her zamanki densizliğiyle açtı fakat bu kez dehşeti daha büyük görünüyordu.. Yüzüne dönen gerin ve sinirli bakışlara aldırmadan söze girdi...

"Köşkün kapısına on atlı dayandı! Sefir hanımdan geldi diyorlar.."

Odadaki tüm başların tamamen kendisine dönmesiyle açıkladı biraz daha, "Gelin hanıma hediyeler getirmişler... Sandık sandık.."

Sonrası hem kıştı hem kıyamet...

Köşkün duvarları yapıldığından beri ikinci kez görüyordu böyle bir hiddeti..

Selime önce dişlerini sıktı gelen haberle, ardından bilmişçe nefesini vererek güldü ve Giray'a döndü. Yüz ifadesi 'ben zaten biliyordum' anlamı taşıyordu ve dilinden dökülenler de bunu tasdikler nitelikteydi, "Sefir Hanım gelinin yakın ahbabı olsa gerek.. Sandık sandık hediyeler geliyor bak oğlum.." dedi başıyla dışarıyı işaret ederek.

Daha kısık bir sesle devam etti, "Zaten başka kim çıkardı bunun altından.. Bir yerden buldu yolladı oğlumun koynuna yılanı."

Giray tek kelime etmeden telaşla salona dalan Bahriyeliye bakıyordu, "Bir daha olmasın demedim mi Bahriyeli.." dedi mevcut konunun önemsizliğini vurgulayarak. Hediyenin kimden geldiğinin önemi yoktu, düğün sonrası zaten yığınla armağan gelirdi evli çifte. Bunda şaşılacak bir şey yoktu.

"Hediyeleri Dilrûba Hanım'ın çeyizlerinin olduğu odaya yerleştirin.." başını çevirerek ortada dönen olayı irileştirdiği gözleriyle kavramaya çalışan genç kıza baktı, yüzü yumuşadı kendiliğinden, hassas bir çiçeğe bakar gibi özenle süzdü solgunlaşan yüzünü, ovuşturduğu ellerini..

Şimdi tüm bu gerginliğin arasından onu çekip almak, sarıp sarmalamak vardı.. Ama elinden de bir şey gelmiyordu o anlık.. Şu güne kadar işlediği günahlar toplanmış da cezası böyle kesilmiş gibiydi.

Dilrûba'nın hem yanında hem de bin fersah uzağında olmak..

Şimdi kolunun altına çekmek ve o ovuşturduğu ellerini tutmak vardı.

Giray'ın bakışları genç kıza dalmışken Selime hanım bu ana müdahale edecek oldu ama Nazlı girdi bu kez söze, "Gelen hediyeye karşılık gider, sen çeyizinden birkaç işleme seç de gönderelim Dilrûba... Ayıp olmasın."

Nazlı'nın ne yapmaya çalıştığını anlayarak "Yok öyle hemen gitmek!" diye parladı Selime.. Elinden gelse elini beline atıp kavga edecekti, Nazlı'dan Dilrûba'ya karşı böylesi bir hoş görüş ve kabulleniş beklememiş, bu yüzden Nazlı'ya da hayret dolu bir bakış da atmıştı.

GİRAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin