29.Bölüm

34.6K 2.2K 481
                                    

📍Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Merhabalar bir tanemcimlerim nasılsınızzzzz

Şuraya bana biraz kalp bırakınnn 💞💞

Oy vermeyi ve satır aralarına yorum bırakmayı unutmayınııız.. Bölüm sonunda düşüncelerinizi merak ediyoruumm...

Keyifli okumalar..

*******
29.Bölüm

*******

Kısa bir es verdiklerinde Giray tekrar ihtiyaçla dudaklarına uzanmak istese de parmaklarını onun dudaklarının üzerine bastırdı Dilrûba, sanki hasret kalmış gibi gözlerinin içine baktı derin derin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kısa bir es verdiklerinde Giray tekrar ihtiyaçla dudaklarına uzanmak istese de parmaklarını onun dudaklarının üzerine bastırdı Dilrûba, sanki hasret kalmış gibi gözlerinin içine baktı derin derin.

"Giray... Aşığım sana."

...

Gözlerini Dilrûba'nın gözlerinden ayırmadan bir süre kalakaldı Giray.

On güne yakındır yüzünde duran sakalının arasında dolaşıp tenini mest eden narin dokunuş bile zevcesinin sözünün sinesinde kalmış gibi, fani bedeninin zevki önemini yitirmiş de sadece ruhu ve karısının aşkı kendiyle kalmış gibi durakladı.

Dilrûba önce onu sevdiğini söylemişti. Bunu duymaya bir nebze alışık olsa dahi her ağzından çıkışında cennet gibi gelirdi.

Ama şimdi bu apayrıydı. Bu çok başkaydı.

Dilrûba ona âşık olduğunu söylüyordu.

Bu cennetten de öteydi.

Yutkundu derince, Dilrûba'nın hala yakın olan yüzünü, beklentiyle açılan gözlerini ve hevesli yüzünü izledi gerçek olduğuna inanmak isteyerek. Parmaklarının tersini pembeleşen tatlı yanaklarına sürttü dalıp gitmiş gibi.

Dışarıdan birinin kolunu tutup getirecek, 'ben duyuyorum yaşıyorum ama gerçek değil mi?' diye tasdik ettirecekti biraz daha bu anda kalırsa.

Dilrûba ona âşıktı.

Genç kızın kendisine bakarken gözlerinde oynaşan parıltıları görmek ise apayrı bir şaşkınlıktı Giray için.

Onu heyecanlandırdığını biliyordu, onca uğraştan sonra aklını kendine kaydırmayı başarmıştı bunu da biliyordu.

Ama aşk...

Eğer sahiden buna layık görüldüyse öpüp başına koyabilirdi sadece.

Ne kelimesi yeterdi bunu anlatmaya ne de herkesin övdüğü o görmüş geçirmişliği. Ki açılıp da iki kelam edemeyen dudaklarının üzerinde onun öpüşünü hissedince sanki bundan sonra olacak her şeyi kabullenir gibi bir huşuyla yavaşça kapadı gözlerini.

Şundan sonrasında Dilrûba öpse de öldürse de kabulüydü.

Nasıl bu hale geldiğini bilmiyordu. Hayatı boyunca sürekli yükselmeye çalışan bir adam için madalyonun öteki yüzü kadar uzak ve tuzaktı âşık olmak.

GİRAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin