35.Bölüm

20.5K 1.8K 334
                                    

📍Hoş Geldiniiiizzzzzz

Yeni bir bölümle geldiim, ay bu bölüme bir sahne daha yazacaktım ama baya uzun bir sahne çıkacak gibi olduğundan sonraki bölümde okuyacağız onu da.

Alıntılar ve gelişmeler için instagramda beni takip edebilirsiniizz 'servestizm'

Keyifli okumalaaarrr, yıldızlara dokanmayı unutmayınız 💞✨

*******

35.Bölüm

*******



"Bir gün.." diye başladı sessizce, "Nasip olursa, istersen.."

Dilruba'nın hareketsiz kalarak sözlerinin devamını beklediğini hissedince tereddütü daha da arttı. Genç kızla bakışlarını birleştirdi yine ince bir temasla, titreyen eli onun sırtından kayıp karnını buldu usulca, hangi lafı ne sıraya koyacağını bilemedi bir kez daha Giray.

"Bizim, ikimizin bir evladı olsun ister miydin Dilruba?"

Titrek bir soluk verdi Dilruba, nefesi Giray'ın beklentiyle kuşanmış fakat yine de tereddüte düşmüş sinesine vurdu usulca. Kaşları kalktı biraz, gözlerini kırptı iki kez.

Elleri birleşikti, ikisi de kendinden habersiz daha da sıktı, daha güçlü tutuştular birbirlerine. Nasıl yanıt vereceğini bilmez bir ifadeyle bakışlarını onun ilgiyle bakan gözlerinden kaçırıp alnının köşesinde yerleşmiş gibi duran yarasına dikti Dilruba. Oradan kaşlarına indi, düz burnuna, düzeltilmiş sakallarına.

"Ben." diyebildi sonunda, isterdi. Her şeyden çok isterdi.

Giray her anlamda eşi olsun yoldaşı olsun, bir aileleri olsun, bugünkü gibi ölümü kalımı değil evlatlarının yemediği yemeği dert edinsinler isterdi.

Ama mümkün müydü böyle bir hayat?

Gözlerini tekrar kaldırıp Giray'a baktı, gecikmiş yanıtından olsa gerek gözlerinde yanan o beklenti ateşi sönmeye yüz tutmuş, yerini pişmanlığa belki de utanca benzer bir ifade almaya başlamıştı. Telaşla karışık bir heyecanla elini yasladı Giray'ın yanağına, biraz doğrulmaya çalışarak yüzlerini hizaladı, "İsterim... İsterim Giray."

Dışından diyemediklerini, dese Giray'ın hızlıca itiraz edeceği düşüncelerini söyledi içten içe. "İsterim ama değecek miyim ben Giray. Bunca uğraşına, çabana, çektiğin kedere üzüntüye değecek miyim? Gitsen yoldan çevirsen bir kız, benden daha iyi hanımlık eder sana. İyileşeyim diye verdiğin uğraşa değecek miyim?"

Diyemiyordu bunları, çünkü açıkça ne kadar yakınlaşsalar, ne kadar engeli aşsalar bir kusur buluyordu kendinde Dilruba. Giray'ın yanında kendini bunca zayıf görmesi kendine zarardı biliyordu. Engelleyecekti bu içindeki vesveseyi.

Engelleyecek ve tıpkı Giray gibi büyük bir güvenle bakacaktı gözlerine. Onun gibi sağlam duracaktı, karşılaştığı bir engelde yastık altındaki bıçağına davranmayacaktı.

Davranmamalıydı.

Bir yerden sonra kederi yük diye binmişti omuzlarına. Taşıyamamıştı.

Babası yoktu artık, bunun yasını tutmuştu bir süre. Başlarda fazlaca derin bir acı veren bu hadise şimdilerde suçlu hissettirse de düşündürüyordu. Kim isterdi ki yaşlılıkta yataklara düşmeyi, sırtını doğrultup gün yüzü görmemeyi, tavanlarla sırdaş olmayı?

Dilruba istemezdi, çoğu insanoğlunun da istemeyeceğini düşünürdü. Ama yine de bir can, insan umutsuzca yaşamak da istiyordu.

Babasının nasıl öldüğünü bilmiyordu, yalnızlık yüreğinde derin bir yarayken bir yanı da onun sağlıkla yaşayamadığı ömrüne yanıyordu. Ama ona yana yana da kendi ömrünü tüketmemeliydi Giray'ın akşamüstü nasihatlerinde dediği gibi.

GİRAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin