📍Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz
Yepisyeni bir bölümle karşınızdayım ksksks
⭐🌟 Yıldıza basmayı unutmayın vee sizden ricam bol bol yorum yapın..
Keyifli okumalaaarrrr... ❤️
*******
"Adamın adı Asım." Kağıttaki Rumca yazıları okuyabilmek için biraz yanaştırdı kendisine, "Ataları temiz insanlarmış, aile terbiyesini iyi almış. İki tane alimin yanında eğitim görmüş, oradan da soruşturdum. Herkes parmakla gösterirmiş, hem davranışı hem düşüncesiyle örnek olurmuş."Giray kaşlarını çatıp köşkün kapısına doğru baktı, sonra biraz daha uzağa ve en son da gökyüzüne çevirdi gözlerini. İçine bir sıkıntı oturmuştu. "Her insan bir yerde şaşar Bahriyeli. Yok mu bir açığı?"
Genç asker elindeki iki üç kağıdı hışır hışır ettirerek bir ileri bir geri karıştırıp inceledi, küçük bir öksürükle de başını kaldırdı, "Açık değil Beyim ama önemli bir husus daha var adam hakkında.. Önceden evlenmiş bir kez, hanımı vefat etmiş kısa sürede. Bir sene sürmemiş evlilikleri, hastalığa yakalanmış."
"Evlenmiş mi?"
Tekrar kâğıda baktı genç asker, "Evet Beyim, Rum asıllı bir terzinin kızıyla evlenmiş. Adını sanını bulamamışım."
Giray yaslandığı duvardan çekilip Bahriyelinin karşısına geçti, iki saattir adam hakkında konuşuyorlardı da şimdi mi aklına geliyordu evli olduğu?
"İlk söyleyeceğin şeyi niye en son söylüyorsun Bahriyeli?"
Giray'ın dediğiyle yutkundu genç asker, ellerini önünde birleştirip başını eğdi biraz. Konunun ne olduğunu bilmediğinden sadece adam hakkında bilgileri toplamıştı. Sıra sıra da söylüyordu işte.. Hiçbir şey anlamamıştı Giray Bey'in tavrından.
Giray karşısındaki askerin sıkı sıkı tuttuğu kâğıda uzanıp aldı, uzun hırkasının cebine koyduğu altınları da ona verdi, bu sırada gözlerini de yüzünden ayırmıyordu hiç. "Kimse bu konuda tek bir laf duymayacak."
Genç asker başını eğdi yine, "Emriniz olur Giray Beyim."
"Adın ne senin?"
Şaşırıp başını kaldırdı genç asker, Giray'ın keskin bakan gözlerini görünce de geri eğdi, daha kısık bir sesle konuştu bu kez, "Adım Ercan'dır Beyim."
"İyi, bundan sonra anan baban desin o adını. Burada adını sorarlarsa Bahriyeli dersin."
Elini oğlanın omzuna atıp güven verir gibi sıktı, "Bir daha da Beyhan Bey hariç hiçbir kimsenin karşısında başını eğmeyeceksin. Benden başkasından da buyruk almayacaksın tamam mı?"
Genç asker kafasını kaldırıp şaşkınca kendisine baktı, gözlerindeki mutluluğu görebiliyordu Giray, ama beklediğinin aksine bir soru geldi genç oğlandan, "Ben denizci değilim ki Beyim. Niye bahriyeli desinler?"
Giray bıkkınca bir nefes verdi, oğlanın yakından bakılmadıkça görünmeyen mavi gözlerine baktı, geçiştirir gibi salladı elini, "Denizcisin denizci, haydi." Omzuna birkaç kez daha vurup yolladı yanından.
O gittikten sonra da arkasından biraz baktı.
O pazarda bu genci ilk gördüğünde gerçekten de denizcilerden sanmıştı. Burada denizci olmayacağını bile bile sanmıştı hem de. Oğlan kendisine yaklaştığında ise üstündeki kıyafetin bahriye olmadığını, yamalardan dikilmiş açık renk bir kiyafet olduğunu anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRAY
Ficção Geral***** "Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken...