*****
"Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın.
Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken...
Ayy dün gelecektik yetişemedik, neyse canımız sağ olsun jzjskxkd
Yıldızlara dokunmayı ve yorum yapmayı unutmayınız lütfeen
İnstagram hesabım 'servestizm' alıntılar ve duyurular için takip edebilirsiniiizzz
Keyifli okumalaaarrr
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*******
36.Bölüm
*******
"Hayırlısı diyorum artık Dilrûba."
Yorgun bir gülümseyişle baktı Nazlı, "Belki de çok istediğim için olmuyor, bu kadar bahsini açtığım lafını ettiğim için. Artık düşmeyeceğim bu kadar üzerine."
Dilrûba dudaklarını birbirine bastırarak baktı Nazlı'ya, söylediklerine tam olarak inanmasa da onaylamıştı. Hayatının merkezine bir bebeği koyuyordu Nazlı, tekrar bahsini açmaması imkansızdı. Bir yandan da onun bu isteği kendine göre çok da lazım değildi. Hiç yoktan kendini bu kadar harap etmesine değmezdi.
Onun yorgun yüzüne baktı sakince, belki de hayatı boyunca Nazlı kadar güzel bir kadın görmemişti. Mavi gözleri, mermer gibi teni, koyu saçları...
Bakanın bir daha unutamayacağı bir yüzü vardı, ilk gördüğünde de söylemişti şimdi de söylerdi, Ali Merdan fazlasıyla şanslıydı. İş böyleyken daha kısacık evliliklerinde bu denli kederlenmesi de esasen anlamsızdı.
En azından Dilrûba gibi ömür boyu omuzlarında bir yük olarak taşıyacağı derdi yoktu.
"Daha çok erken ama Nazlı, Saime Hanım'ın dediğine göre sadece onda varmış bu rahatsızlık. Soydan değildir belki, ebeler de bir şey söylemediyse..."
"İhtimali bile korkutuyor beni Dilrûba, kavuşmadan kaybetmek istemiyorum yavrumu."
Bildiği kadarıyla Nazlı'nın annesi Saime çok kez düşük yapmış, Nazlı'yı dünyaya getirirken de zorlanmıştı. Fakat sonra tekrar çocukları da olmuştu. Yine de Nazlı bu konuda fazlasıyla kendini üzüyordu, her yan yana gelişlerinde bu bahis kesin açılıyor, sonrasına bir sessizlik kaplıyordu ortalığı.
"Çok konuşuyoruz yine bunu." diye gülümsemeye çalışarak konuyu kapattı, tüm ilgisi bir anda Dilrûba'yı hedef aldı, "Biraz da sen anlat bakalım, memnun musun evliliğinden, eşinden?"
Nazlı'nın derin mavi gözlerine baktı Dilrûba, biraz gülmeye çalıştı ama Giray'ın adı dahi aklına gelince yanakları allaşıyordu. Bir de Nazlı böyle karşısında durmuş imalı imalı sorarken daha da yerin dibine giriyordu, "Anlaşıyoruz, memnunum tabii. Giray Bey..." yutkundu yavaşça, "Üzerime çok titriyor, hangi duamın kabulü diye soruyorum sürekli kendime."
