7. Bölüm

39.4K 3.1K 491
                                        

📍Hoş geldiniiiizz...

⭐ Yıldıza basmayı unutmayınıız, satır aralarında sizi görmekten mutluluk duyarım..

Keyifli okumalar..


********

Beyhan Bey oğlunun söylediklerinden sonra yutkunup doğruldu oturduğu sandalyede, Ali Merdan da sorgular gözlerle kardeşine bakıyor, bu olayların neden şimdi vuku bulduğunu, Giray'ı neden bu kadar hiddetlendirdiğini anlamaya çalışıyordu.

"Şimdi diyorsun ki Kadı'yı öldürdüm. Bana bu yetmedi, Sûbaşı'nı da öldürdüm. Hadi bu da eksik geldi Sefa Bey'in yeğenini gayb'a karıştırdım. Uçurdum yok ettim."

Oturduğu yerde dikleşti Giray, yaptığından çekindiği söylenemezdi, hatta gurur duyuyordu, "Doğrudur Bey baba."

Ali Merdan girdi lafa, bu konuda memnuniyetsiz olduğu söylenemezdi ama merak da ediyordu. Biraz alaylı biraz umursamaz bir sesle konuştu, "Nedenini de bize bahşetmek ister misin komutan hazretleri."

Giray dudağını ısırdı gerginlikle. Yaptıklarını anlatmak basitti, zor olan nedenini açıklamak, suallere yanıt vermekti.

Nasıl anlatsa nasıl açıklasa bilemiyordu, "Şimdi.." yutkundu ama devam edemedi. Beyhan Bey de Ali Merdan da kaşlarını çatıp baktılar Giray'ın tutuk haline.

"Sefa Bey'in yeğeni var ya.."

"Var oğlum."

Giray'in gözlerinden kararsız bir bakış geçti. Kızın korku dolu hali, baygın hali, ağlayan hali gözlerinin önüne geldi.

Sonra karar verdi, Dilruba'nın mahremiyeti öldürdüğü mahlukların canından bile daha kıymetliydi. Babası dahi olsa, vilayetin yöneticisi de olsa kimseye anlatmak istemiyordu

"Devlet içinde yolsuzluk, sapkınlık yapmışlar. Hem ticari hem de siyasi. Ben de olayı açıklığa kavuşturmak için geldim, işin içinde olanları da buldum tek tek. İnfaz emri olanlar da vardı aralarında."

Beyhan Bey başını salladı, bu tahmin ettiği bir şeydi ama hala Giray'ın bu halini pek anlayabilmiş değildi.

Oğlu Giray boşuna bu kadar yükselmemişti askeri alanda, zeki, ne yaptığını bilen, her hareketini tartan ölçen bir adamdı.

Daha adımını atmadan önce titreyecek topraktan incinecek karıncaya kadar düşünürdü.

Şimdi bu tedirgin halleri, sürekli salladığı dizi, ovuşturduğu elleri yabancıydı Beyhan Bey'e. Özellikle ne konuşacağı hakkında bu kadar tereddüt etmesi.

O her şeyi parmağında oynatan oğlu gitmiş, yerine bir çaylak gelmişti sanki.

Belki de...

Gözleri oğlunun alnının köşesinden saçlarının arasına doğru uzanan, yeni iyileşmeye yüz tutmuş yarasında gezindi.

Savaş insanı değiştirirdi. Bir kişinin canını aldıktan sonra o baktığın dünyaya bile eskisi gibi bakamazdın. Her nesnenin rengine biraz kırmızı karışır, her baktığın yerde aldığı canlar kendini hatırlatırdı.

Aralarında en çok ölümü Giray görmüştü. Belki de artık değişmiş, bu fazla gelmeye başlamıştı.

"Kadı'yı bilirim, amma Subaşı bizim has adamlarımızdandı. Her işini ince eler sık dokur, ahaliyle de iyi geçinirdi." dedi oğlunun halini tavrını takip ederek, adamı savunmak değil, Giray'ın neye sinirlendiği bulmaktı amacı.

Giray derin bir nefes alıp yaslandı oturduğu sandalyeye, hiç kimse hiçbir şey bilmiyor, anlamıyordu ve bu onu daha da tahammülsüzleştiriyor, sinirden başının ağrımasına neden oluyordu. "Demek ki fazla sıkı dokumuş" diye imalı bir konuşma geçirdi ağzından.

GİRAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin