31.Bölüm

28.7K 2.1K 388
                                        

📍Hoş geldiniiiiiiizzzzzzzz

Şuraya 'ne oldu ya hikayeyi unuttuk' yorumlarını alabilirim :')

Vaktiniz varsa son üç bölümü konu bütünlüğü açısından tekrar etmenizi tavsiye edebilirim. Bu bölüm baya kilit, dikkatli okuyunuz. Serim veya Milhanlı'yı bir daha bu yoğunlukta da görmeyeceğiz, bu hikayede zaten yan karakterler, Serim ortalığı yeterince karıştırdı kdjnskj

Eğer öncekileri okumaya vaktiniz yoksa da en son Giray' a mendilimizi vermiştik, Bahriyeli ve Serim arasında bir arbede yaşanmıştı. Serim ve Milhanlı'nın kesilmiş sırlı hamam sahnesinden devam edeceğiz, size özet de geçtim kzlslsls bu açıklama zamanla kendini yok edecektir :')

Bundan sonra bir kaza bela çıkmazsa Çarşamba akşamları görüşürüz 💘

Oy vermeyi ve satır aralarında düşüncelerinizi ifade etmeyi unutmayınııız

Keyifli okumalaaaarrr canimleerrr❤️

********

*******31

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*******
31.Bölüm

*******

2 Gece Önce

"Anlat Serim."

Hamamın sıcak havasına tezat tenini ürperten bir soğuklukla bezenmiş sarı mermere yaslıydı göğsü. Sırtında Milhanlı'nın teçhizatsız olmasına rağmen son derece tehlikeli göğsünü hissediyor, ama pek de korku duyamıyordu Serim. Zira ölümle ilk dans edişi değildi.

Söyleyecekleri vardı. Bir de her şeye rağmen bu adama karşı hissettikleri.

Ona güvenemez, tek bir anlık soluğunu dahi emanet edemezdi.

Ama duydukları, bildikleri, tahmin ve tezahür ettikleri kendi boyunu aşan, sırrına pek de vakıf olamayacağı şeylerdi. Eğer kendi başına bir oyun düşünecek, işini halledecek olsa bedelini canıyla öderdi. Yok, sıyrılıp gideyim dese yıllanmış vicdanının dile gelesi tutuyordu.

Sefa Bey'in dediğini yapsa üç kişiyi birden karşısına alacak, yapmasa bir gece ansızın yatağında soluğu kesilmiş halde bulunacaktı.

Bıçağın keskin yerinde, yalın ayakları kesile kesile yürüyor, tüm kanını kaybetmeden düze ulaşmaya çalışıyordu Serim.

"Neyi anlatayım? Gece gel demedin mi, güneş battı çoktan."

Adamın daha da kendisini sıkıştırmasıyla, güldü, "Ne o, beni ikna edecektin unuttun mu?"

Adamın tekinsiz nefesini kulağının dibinde hissetti, kolu karnına doğru sarılıp hareketlerini kısıtladıkça kısıtladı. Yutkundu, ölçtü tarttı Serim. Kulağında Sefa Bey'in sesi yankılandı gür bir şekilde...

'Milhanlı'nın mührünü çalacaksın!' diyordu. Kesin ve net bir şekilde, başka çıkar yol bırakmadan.

Sonra Sefir Hanım'ın sesi ona zıt bir nahiflik ve kılıç gibi keskin bir incelikle konuşuyordu başka bir zamandan, 'Sefa Bey isyan içerisindedir, Milhanlı'nın mührünün korunması hayati bir önem taşımakta.'

GİRAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin