📍Hoş geldiniiizz
İnstagram:Servestizm
Wattpad: servestizm***
Tam o anda kulağına bir çığlık çalındı ve kuş sesin etkisiyle uçarken ağzında tutmaya çalıştığı yılan savrulup taşların üzerinden dereye yuvarlandı.
Giray onlarla ilgilenmeyerek sesin geldiği yöne doğru baktı elini belindeki bıçağa atarak.
Bir kadın sesiydi bu, belki de kız çocuğu...
Avcı bıçağını çıkardı, sessiz adımlarla sesin geldiği yöne doğru gitti. Acılı bir sesle ağlayan bir genç kız konuşuyordu.
"Bırak beni. Allah rızası için bırak. Ben sana ne ettim." Çalıların ardına saklanarak izledi o iki kişiyi, ne olduğunu anlamaya çalıştı.
"Benimle evlenecektin." dedi adam hırsla, "Duydun mu! Benimle evlenecektin!!"
Giray, kadının acılı sesiyle ürpermişken adamın sesini duyduğunda hiddetlenmişti. İlk başta karı koca zannetse de şimdi öyle olmadığı belli olmuştu.
Eğer evli olsalardı araya giremezdi. Şeri hukuk da örfi hukuk da aile içinde olan bir meseleye dışarıdan bir insanın karışmasına iyi bakmazdı.
Tabii kendini tutamadı ama aralarında böyle bir bağın olmaması içini rahatlatmıştı. Müdahale etse dahi sıkıntı yaşamayacaktı.
Olayın ne olduğunu çözmek için onlara daha yakın olan bir ağacın arkasına geçti. Şimdi gidip adamı etkisiz bıraksa ne olup bittiğini öğrenemezdi.
"Bana yine kendini vereceksin!" gözleri büyüdü Giray'ın. Eli tutunduğu ağacın kabuklarını sıktı.
"Duydun mu. Eninde sonunda benimle evlenmek zorundasın."
Ve kız adamın yüzüne tükürdü. Giray donup kalmıştı, adamın söylediklerini birkaç kez aklında tekrar etme mecburiyeti hissederek gözlerini kapattı.
"Pis köpek." deyişini duydu kızın, sesinde öyle bir hiddet vardı ki, bu hiddet güce dönüşse adamın ölüsünü bile bulamazlardı. "Senin yerin sadece cehennemin dibi. Eğer bir daha bana dokun!.." başını iki yana sallayarak devam etti kız, "Kendi canımı alırım hiç tereddüt etmem. Senin gibi namussuzun, arsızın, şerefsizin karısı olacağıma ölürüm daha iyi!!"
Tokat sesi. Sert bir tokat sesi..
Bu tokat bir anda Giray'ın yüreğine oturdu, sabrını tüketti.
Hışımla iri bedenini ağacın arkasından çıkardı ve adamın yanında doğru hızla ilerledi. Kadın aldığı sert darbenin etkisiyle bayılmış olacak ki yerde hareketsizce yatıyordu.
Adam hala Girayı fark etmiş değildi. Elleri uçkuruna gitmiş, kıza bakarak iplerini çözmeye çalışıyordu.
Gözlerinin sinirden karardığını hissetti.
"Kadına el kaldırmak hangi kitapta vardır söyle hele." dedi alaylı olmasına uğraştığı bir sesle, bu kıza daha beter şeyler yapmış olduğunu bilmek yüreğini öyle bir acımıştı ki...
Adamın yerinde sıçramasını ve kendisine dönmesini boş gözlerle izledi. Yüzü tanıdıktı. Uzun zamandır burada olmamasına rağmen tanıdık geliyorsa tüccarlardan ya da zengin esnaftan birinin oğlu olması muhtemeldi.
"Hâtun benim. De get işine."
"Ya adam gibi..." başını tövbe çeker gibi sağına doğru eğip homurdandı, "Adam değilsin ki.." tekrar göğsüne alabildiği kadar hava çekip namussuza döndü, "Ya çıkar bıçağını savun kendini, ya da kurbanlık koyun gibi keseyim boğazını şuracıkta."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRAY
General Fiction***** "Saçların uzunmuş.." dedi ama tereddütü epey açıktı adamın. Ama bugün denilenden sonra yanlış anladı kız, adamın bundan rahatsız olduğunu düşündü nedense, daha yeni görüyordu Giray saçının hepsini. Tam olarak olmasa da düğünleri bile olmuşken...