Bana Aşıksın!

18✴Bölüm "İzin"

"Sen gittikten sonra herşey anlamını yitirdi."

Sedatı gerçekten özlemiştim çok özlemiştim benimle uğraşmasını kokusunu,gözlerini,dudaklarını... Ne diyordum ben öyle? Sedatı düşünerek yine kendimden geçmiştim. Onun hayali bile aklıma başımdan alacak derecedeydi.

Ah sedat...

Bana ne yapmıştı böyle? Sanırım... Sanırım onu seviyordum. Onda adlandıramadığım birşeyler vardı...

Eğer bunun adı aşksa gerçekten aşık olmuştum. Sanki tükenmiştim artık. Sedatla olmak sanki sigara gibiydi... Evet evet öyleydi sigarayı nasıl içtikçe yavaş yavaş tükenir ölürsen işte öyleydi. Eğer Sedatla bir gelecek düşünürsem yavaş yavaş beni tüketecektim. Hızla Sudenin odasına çıktım.

Sudenin odasındaki boy aynasından kendime bakınca kendimden bile midem bulandı. Ne olmuştu bana şuan ki halim acınacak haldeydi. Göz altlarım mavimsi mor bir renk almıştı 2 gün önce taradığım saçlarım karışmış ve dağılmıştı. Ben böylesine tükenir erirken Sedat neler yapıyordu acaba?

Elime yüzüme su vurduktan sonra tekrar kapının çalmasıyla isyan ederek kapıya yöneldim. Umurım bu sefer Sude gelmiştir. Kapı deliğine bakmadan kapıyı açtım.

Sedat...

Sedat gelmişti. Beni mi almaya gelmişti yoksa? İçimde olan mutluluğa engel olamıyordum. Ama onunla gitmek gibi bir niyetim yoktu.

Düşündüğüm gibi olmadığını anlamıştım. Koyu renk saçları karışmıştı. Gözlerinin altında hafif morarıklar vardı. Şekil olarakda fazlasıyla bitkin gözüküyordu. Ama bu benim zerre kadar umrumda değildi.

"Ne işin var burda?" dedim kapıyı biraz daha iterek aralık bırakmıştım.

"Gidiyoruz" dedi umuramadan kapıyı iterek içeri girdi.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!" diyerek ona ters ters baktım. O sırada Sudenin babaannesi bir çırpıda yanıma geldi.

"Ne oldu Ayça kızım? Bu beyfendi de kim?" diye sorduğunda gözlerimi devirerek

"Önemli biri değil" dedim. Ve ondan Sedatın kolumu sıkıca kavraması bir oldu.

"Kocasıyım teyzecim. Karımı almaya geldim." dedi. Sudenin babaannesi bana şaşkın şaşkın bakarken Sedata ölümcül bakışlarımı yolladım.

"Ayça yürü gidiyoruz" dedi kolumu sıkıca kavrayarak

"Seninle gelmek istemiyorum" dedim dişlerimin arasından.

"Gelmek zorundasın." dedi. Sudenin babaannesi bizim bu tartışmamıza şaşkın bir şekilde bize eşlik ediyordu.

"Hayır. Değilim" derken Sedatın beni çekiştirerek kapıdan süreklemesi bir oldu.

Kapıdan hızla uzaklaşırken sudenin elinde poşetlerle eve geldiğini gördüm. Birden poşetleri yere bırakarak yanıma ulaştı.

"Ayça nereye?" diye sordu. Fazlasıyla şaşkındı tıpkı babaannesi gibi.

"Benimle geliyor. Evine" dedi Sedat cevap vermeme izin vermeden.

"Eşyalarım.. Eşyalarım.. Yukarıda" diyebibildim kolumun acısından.

"Siktirtme istersen eşyalarını yürü!" dediğinde dudaklarım aralanarak ona baktım. Bu benim tanıdığım Sedat mıydı?

"Düzgün konuş" diyerek kolumu onun elinden çektim. Ondan önce davranarak arabanın yanına gittim ve Sedata kısa bir bakış attıktan sonra onu görmezden gelerek arabaya binerek oturdum.