Yatağımdan usulca kalktım. Mis gibi bir yaz havasıydı. Şu son bir kac ay cok yorucu geçmişti. Denizin dogum günü ardından ezranın doğum günü. Denizi tuvalete alıştırmak derken. Artık dinlenme vaktiydi.
Bugün tatile gidiyorduk. Sedat harika bir yazlık kiralamıştı. Tabi şuanlık kiraydı eğer memnun kalırsak o tatil köyünden bir yazlık bizde alıcaktık. Antalya taraflarında biryermiş. Adı tam olarak aklımda degildi ama sedatın fotoğrafını gösterdiğine göre mükemmel gözüküyordu.
Bugün hazırlanıp yarın sabah yola çıkacaktık. Yatagımdan kalkarak banyoya gittim elimi yüzümü yıkadıktan sonra saclarımı idare edicek bi sekilde topuz yaptim ve banyodan cıktım. Sedat yoktu. Sabahtan şirkete gidip gerekli işlerini halledeceğini söylemişti. Ne de olsa yaklaşık bir hafta buralarda olmayacaktık.
Denizin odasına girdiğimde deniz odada yoktu. Sanırım aşağıdaydı. Denizin odasından çıkarak ezranın odasına girdim benim fındık kurdu kızım beşiğinde çizgi filmini izliyordu televizyondan. Yeliz abla veya Sedat acmış olucaktı. "Kızım... Uyandın mı annecim sen?" diyerek onu kucagıma aldım
Anne olmaktaki en güzel his kesinlikle cocugunun kafasını boynuna koyup sarılmasıydı. Şu ufak anı kimselere değişmezdim. "Mis kokulu kızım benim"diyerek öptüm onu defalarca
O kadar tatlı bir kız olmustuki yumus yumuş elleri ve kolları vardı. Hele yanakları ısırsam doyamazdım heralde. Tek canımı sıkan fazla uzamayan saclarıydı ama onuda yeni kestirmiştik o yüzden fazla kafamı takmamaya çalışıyordum
"Hadi aşagı inelim annecim abişin uyanmış"diyerek ezra kucagımda aşağı indik. Deniz herzamanki koltuğunda agzında emziği ve yanında biberonuyla oturuyordu daha doğrusu yatıyordu. "Hadi oğlum kahvaltı yapalım" dediğimde beni duymamazlıltan geldi. "Denizcim kime diyorum annecim?"dedigimde bana sinirli sinirli bakarak kafasini cevirdi.
"Oğlum yeter artık kac yaşına geldin çıkar şu emziği "diyerek tam agzına uzanmıştım ki elimi iterek bağırması bir oldu "deniz abi oldun ama sen artık bak ezra bile emmiyor. Sen bebekmisin yoksa?"diyerek onu kızdırdım
Emzigi agzından cıkartarak "hayı ben bebek değil adam"dediğinde sinirle ona baktım. Bu lafları hep babasından öğreniyordu. Zaten denizi şımartanda babasıydı ya neyse...
"Sen otur o zaman orda biz ezrayla kahvaltı yapcaz. Dimi kızım?" diyerek ezrayı mama sandalyesine oturttum. Yeliz abla kahvaltıyı hazırlamıştı Herşey cok güzel gözüküyordu.
Elime telefonu alarak Sedatı aradım. Üçüncü çalışta açmıştı "efendim"
"Napıyosun aşkım"
"Şirketteyim siz napıyorsunuz?"
"Kahvaltı yapıyoruz kızımla"
"Kızımla derken?"
"Çünkü senin gibi inat olan oğlun televizyon izliyor ve kahvaltıya gelmiyor"
"Ne demek gelmiyormuş ver sen telefonu ona"
"Ay sedat sanki senin demenle gelcek çocuk sende yani"diyerek güldüm
"Sen ver telefonu"dediğinde masadan kalkarak "bak deniz baba arıyor al oğlum" diyerek telefonu denize uzattığımda Deniz telefonu hiç itiraz etmeden aldı
Bi süre babasini dinledikten sonra "baba ben adam dimi?"dedi. Sedat cocuğu nerden vuracağını biliyordu. Konustuktan sonra deniz bana telefonu vererek emziğini cıkardı masaya doğru ilerledi şok içinde bakarak telefonu kulağıma götürdüm
"Ne dedin çocuğa allah aşkına?"
"Sen anlamazsın güzelim erkeksi meseleler"dediginde sinirle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aşıksın!
Storie d'amoreZor bir hayat... Geçmişin küllerini hayatından tamamen silip atmak isteyen bir kız. Bu zorlu hayatında nelerle karşılaşacak? Bu yakışıklı genç adamın ona yardım eli uzatırken genç kızın ona aşık olması varmıydı planda? Ya adam yıllardır sevdiği kız...