"Kurnazlık bir çok oyunun galibidir. Evlilik gibi.."
"Evli olduğumuzu zannediyorum" diyerek kaşlarını çattı.
"Senin o kullanıp atabileceğin kişiliklerden değilim kusura bakma" dedim, kollarımı birbirine bağladım.
"Seni kullanıp atmak isteyen kim?" diyerek anlamsız gözlerle bana baktı.
"Sensin. Beni başkalarıyla karıştırıyorsun. İstediğin zaman git istediğin zaman gel diyebileceğin biri zannediyorsun, ama yanılıyorsun" dedim. Sonunda gerçekleri söyleyebilmiştim. Tamda anlatmak istediğim buydu.
"Ayça ne demek istiyorsun gerçekten anlamıyorum" diyerek elini saçlarının arasından geçirdi.
"Demek istiyorum ki ben senin oyuncağın değilim" dedim ve birkaç adım öne atarak Sedatın tam önünde durdum.
"Seni oyuncak olarak kullanmıyorum. Eğer öyle birşey yapsaydım şu ana kadar amacıma ulaşmış olurdum" diyerek çapkın bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.
Pislik herif beni ne zannediyordu ki. Bu söyledikleri ağır gelmişti fazlasıyla elim kendimden bağımsız hareket ederek havaya kalkıp Sedatın suratına indi. O bunu çoktan haketmişti. Kafası hafifce yana savrulsada kendini toparlayarak kaşlarını çatarak bana baktı. O grimsi gözleri sanki yuvalarından çıkacakmış gibi görünüyordu. Eğer bir insan bakışlarıyla bir insanı öldürmek gibi bir imkanı olsaydı eminim ki şuan binlerce kez ölmüştüm.
Arkama dahi bakmadan banyonun kapısını açıp çıktım. Ne yapmıştım ben öyle. Sedata vurmak da neyin nesiydi? Eminim ki bunun acısını çıkartacak.
Odadan çıktığımda Halenin aşağıda kahvaltı hazırladığını gördüm. Merdivenleri ikişer ikişer inerek Halenin yanına ulaştım.
"Ayça noldu iyimisin?"
"İyiyim iyiyim" diyerek geçirştirdim zorla nefes alarak.
"İyi değilsin sen ne oldu anlat" diyerek elindeki çatalları masaya bırakıp yanıma geldi.
"Sedatla kavga ettik... Tokat attım ona" dediğimde gözümden bir damla yaş süzüldü.
"Ne yaptın ne yaptın? Ağlama dur baştan anlat" diyerek omuzlarımı hafiften sarstı.
"Ben odaya girdim..." diyerek başladım ve baştan sona herşeyi ona anlattım.
"Ağlama olsun düzelir aranız" diye sakinleştirmeye çalıştı beni.
"Zannettmiyorum" diyerek göz yaşlarımı sildim. Kapının çalmasıyla irkildim. Haleyl biraz bakıştıktan sonra ayaklanarak kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda ömerin dağılmış suratıyla karşılaştım. Bir anda üstüme doğru yığıldı.
"Ömer! Ne oldu sana"
"Yenge dur içeri geçeyim" diyerekten koluma tutunarak koltuklara doğru ilerledik.
"Ömer ne oldu diyorum?" diyerek sorumu tekrarladım.
"Benim boşver sana ne oldu? Ağladın mı sen?"
"Ha..hayır ömer kim yaptı bunu sana?"
"Çok önemli birşey değil. Sen bana krem falan getirirmisin yenge?" dediğinde Haleye seslenerek krem getirmesini söyledim. Ömer bana anlamsız gözlerle bakarken kulağına eğilip kuzenim olduğunu söyledim.
"Güzel kızmış" diyerek o mor gözüyle göz kırptı
"Bana bak ömer valla seni gebertirim Haleden uzak dur" diyerek elimdeki pamuğu kaşına biraz daha bastırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aşıksın!
RomansaZor bir hayat... Geçmişin küllerini hayatından tamamen silip atmak isteyen bir kız. Bu zorlu hayatında nelerle karşılaşacak? Bu yakışıklı genç adamın ona yardım eli uzatırken genç kızın ona aşık olması varmıydı planda? Ya adam yıllardır sevdiği kız...