46✴Bölüm "Yılbaşı!"

6.8K 268 15
                                    

"Bak cidden artık seni beklemekten usandım. Anlamıyorum alt tarafı kontrole gideceğiz ne bu hazırlanma?" Sedatın söylenmeleri hiçbir zaman bitmiyordu.

Bebeğimiz yaklaşık olarak ne kadarlık olduğunu biliyordum fakat yinede doktora gözükmem şarttı. Sanırım 6 haftalık olmuştu.

O kadar zamandan sonra sonunda kontrole gidiyorduk. Sedatın işleri yüzünden bir türlü gidememiştik. Ama bugün gidiyorduk.

"Geldim. Patlama!" dedim merdivenleri inerken.

"Hadi" dediğinde koluna girerek kapıdan çıktık.

(...)

"Daha ne kadar bekleyeceğiz?"dedi geri yaslanarak,

"Sedat niye küçük çocuk gibi davranıyorsun? Sıramız gelince gireceğiz içeri"

"Tamam" diyerek beklemeye başladık.
Kapıda kadın gözüktüğünde bizi çağıracağını anlamıştım Sedatın kolundan tutarak ayağa kaldırdım. "Hadi gidelim"

İçeri girdiğimizde Okan bey bizi gülerek karşılamıştı. Yüz yüze tanışmamıştık ama telefonda konuşmuştuk. "Merhaba" dedi gülerek elini uzattığında

Elimi uzatarak elini tutacaktım ki Sedat bir anda elimi iterek Okan beyin elini sıktı. "Merhaba" dedi ciddi bir ifadeyle

"İsterseniz şöyle uzanın kontrol edelim" dediğinde gülümseyerek sedyeye yattım.

"Siz mi kontrol yapacaksınız?"

"Doktor olduğum için, normal olarak ben kontrol edeceğim" dedi sedyenin yanındaki koltuğa oturarak

"Sen yani?!"

"Evet benim" dedi ve "Ayça hanım karnını açın" diyerek masadaki jeli eline aldı.

"Jeli karnınıza süreceğim biraz huylanabilirsiniz" diyerek jeli karnıma sıktı.

Elindeki makinayı karnımda gezdirmeye başladığında huylanarak gerildim. Sedata bakmaya korkuyordum fakat kafamı ona doğru çevirdiğimde kollarını birbirine bağlamış tip tip Okan beye bakıyordu. Fazla sinirliydi fakat doktorun işine karışacağını sanmıyordum.

"Evet bakın bebeğiniz tam olarak şurda" dedi eliyle ekranı göstererek. İnanamıyordum. Minicikti. Ceviz büyüklüğünde ancaydı. Sedata baktığımda hayretle eğilmiş ekrana bakıyordu.

"Ne yani şu ufak şey bizim çocuğumuz mu?" dedi şaşırmış bir ifadeyle

"Evet. O ufak şey sizin bebeğiniz" dedi yine Okan bey aynı kibarlıkla

"İnanmıyorum..." dedi ve ellerini saçlarının arasından geçirdi. "Şimdi o büyüyecek ve bir çocuk haline gelecek." dedi mutlu olduğu belli oluyordu yüzü değişik bir ifadedeydi. Bana doğru eğilerek "aşkım görüyormusun? Minicik daha" dedi gülümseyerek ve yanağıma öpücük bıraktı.

Gözlerim dolmuştu. Bu çok farklı bir duyguydu. "Kaç haftalık öğrenebilirmiyiz?"

"Elbette. Bebeğiniz 8 haftalık. İki aylık yani" dediğinde şaşırmıştım. Benim bildiğim kadarıyla 1.5 aylıktı fakat sanırım hesaplamalarım yanlıştı.

"Cinsiyetini ne zaman öğreneceğiz?" diye sorduğunda Sedata aklımı okudun der gibi bakışlarımı yolladım.

"4.ayda belli oluyor. Birdaha ki gelmenize bebeğinizin kalp atışlarını da dinleyeceksiniz" dedi ve yan taraftan koparttığı kağıt havluğu karnıma doğru bastırıp sildiğinde

"Ben silerim" diyerek Sedat Okan beyin elini çekti. Okan bey anlayışla karşılayarak kalktığında Sedat ayağa kalkarak "ben bu adama kıl oldum!" dedi ve ayağa kalkmamı sağlayarak kolumdan tuttu.

Bana Aşıksın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin