"Sana inanamıyorum Sedat! Hani birşeyi yoktu Ezranın sen beni nasıl kandırırsın?"diyerek elimi omzuna sertçe vurdum.
"Güzelim sakin ol ben sen telaş yapma diye söylemek istemedim. Doktor bir aya düzelir dedi" kollarını bana sararak
Ağlamam dinmiyordu. Artık feryat etmeye başlamıstım. Elim ayağım titriyordu. "Bana yalan söyledin yalan! Israr ettim sabaha kadar!" dedim hıçkırarak
"Aşkım... Biraz sakin ol ne olur. Doktor düzelir dedi Ezra iyi. İyi olucak lütfen sakin ol"
"Bırak beni görmek istemiyorum seni. Benimlede konuşma!" diyerek kollarını üzerimden çekip ittim. "Dokunma bana"
"Ayça sakin ol dedim sana! Kendine gel artık."
"Kendimdeyim ben görmek istemiyorum seni!"
"Yeter artık! Kendine gel lan! Ne demek görmek istemiyorum! Manyakmısın sen? Kocanım ben senin ne demek konuşmak istemiyorum kafayı yedin heralde"
"Sedat defol git!" diyerek arkamı dönüp ilerledim.
Onu uzun bir süre ne görmek istiyordum ne de konuşmak!
(...)
3 hafta sonra...
Son kez gömleğimin düğmelerini ilikledim aynda kendime bakarak odadan çıktım. Bugün en mutlu gündü Ezra bugün hastanen çıkıyordu. Benim güzel kızım o kadar hızlı toparlanmıştı ki...
Denizin odasına gittiğimde Sedat üzerini değiştirmişti. Sedata bakmayarak Denizin çantasını dolaptan çıkardım. Gerekli olan eşyaları kendi çantama koyduktan sonra cantamı kapattım.
Tam tamına 3 haftadır Sedatla evde iki yabancı gibiydik. Acil birşey olmadığı zamanlarda tek kelime konuşmamıştık. Gündüzleri ben hastanede oda genelde şirketteki işleri halletmeye gidiyordu. Akşamları ise eve ayrı ayrı geliyorduk. Ben işimi hallettikden sonra yatağa sırtımı ona dönerek yatıyordum oda aynı şekilde sabahlıyorduk..
İlk defa böyleydi Sedat ilk defa benim için en ufak adım atmamıştı. Hale sürekli benim hatalı olduğumu söyleyip duruyordu. Fazla tepki vermiş olsamda haklıydım. Yani bana göre öyleydi. Çok da özlemiştim onu.
Beni beklemeden Denizi alıp odadan çıktı. Bu halleri benide kötü yapıyordu. Benimle konuşmasını istiyordum. Benimle konuşma çabasına girmesini istiyordum. Benim sert tavırlarıma yine katlansın istiyordum.
Düşünceleri bir kenara bırakıp odadan çıktım. Askılıktan üzerime deri ceketimi alıp çıktım. Sedat arabayı çalıştırmıştı. Ve beni bekliyordu.
Arabaya bindiğimde Sedat arabayı hareket ettirmeye baslamıstı. Telefonumun çalmasıyla çantamı karıştırmaya başladım. Telefonu çantadan çıkarttığımda Halenin aradıgını gördüm.
"Efendim"
"Gidiyormusunuz hastaneye?"
"Evet şimdi çıktık"
"Dediklerimi unutma. Bak bugün en mutlu gününüz al Sedatın gönlünü. Gurur yapma" diye söylenirken telefonun sesini çaktırmadan kıstım.
"Evet bende çok mutluyum"
"Ayça konuyu saptırma al o çocugun gönlünü hiçmi hatrım yok? Hatanın farkına var"
"Birsey diyormusun Hale?"
"Diyeceklerim bu kadar. Sedat 3-5 gün sonra önüne boşanma kağıtını koyarsa aklın başına gelir"diyerek suratıma telefonu kapattı
Telefona uzun süre baktıktan sonra çantama geri koydum. Ne saçmalamıştı Hale? Gerçekten Sedat benden boşanırmıydı? Yok artık! beni seviyordu çok seviyordu. Saçma sapan bir neden için benden boşanması? Off iyice saçmalamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aşıksın!
RomanceZor bir hayat... Geçmişin küllerini hayatından tamamen silip atmak isteyen bir kız. Bu zorlu hayatında nelerle karşılaşacak? Bu yakışıklı genç adamın ona yardım eli uzatırken genç kızın ona aşık olması varmıydı planda? Ya adam yıllardır sevdiği kız...