33✴Bölüm "Sen daha muhteşemsin"

10.2K 295 1
                                    

"Bunu da değiştir beğenmedim" dedi Sedat burun kıvırarak.

"Sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun Sedat! Bu tam 16.elbise ve hala beğenmedim diyorsun" dedim kollarımı birbirine bağlayarak

"Asıl sen beni delirmeye mi çalışıyorsun? Elbisenin sırtı neredeyse yok"

"Hayır ben beğendim bunu alalım"

"Bu elbiseyi sana hayatta almam"

"Ben kendim alırım!" dedim ve tekrar kabine girdim.

Hayır anlayamıyordum. Beni niye götürüyordu ki bu sergiye. Kendi işin için gideceksen git be adam! Beni neden peşinde sürüklüyorsun? Yok efendim herkes eşiyle geliyormuş. Neymiş? Bu onun için önemli bir sergiymiş. Neymiş? Önlerindeki ihale bu sergiye bağlıymış.

Elbisenin fermuarıyla uğraşırken elimin fermuara sıkışmasıyla ufak bir çığlık attım... Ve Sedatın kapıya dayanması bir oldu.

"Ayça iyimisin?"

"Şey... İyiyim iyiyim" dediğimde hafifçe kabin kapısını iterek içeri girdi. Elimi kendi iri ellerinin arasına aldığında içim ürpermişti.

"Tamam biraz sıyrılmış deri fazla birşey yok gibi" diyerek parmağımın üzerine minik bir öpücük bıraktı. Ben onu hayran hayran izlerken kafasını kaldırıp bana göz kırpmasıyla gerçek dünyama dönüş yapmış oldum.

"Hadi bu elbiseyi çıkart başka bir elbise dene" dedi. Yine aynı odunluğunu yapmıştı.

"Off pekala." dediğim anda yavaşca fermuarımı indirdi. Elleri çıplak belimde dolandığında gözlerimi kayarak kapattım. Bu adam beni etkilemeyi her zaman başarıyordu.

"Nefesimi kesiyorsun" diyerek çıplak omzuma minik öpücüklerinden sayısızca bıraktı.

"Sedat... Şuan kabindeyiz" dedim hafif kıkırdayarak. O ise yakışıklı yüzüne bir gülümseme yerleştirerek beni ödüllendirdi.

"Olsun. Yine de nefesimi kesiyorsun." dedi ve derin bir nefes aldı "artık şu elbiseyi çıkartmalısın, elimden bi kaza çıkabilir" yoksa diyerek yanağıma yakıcı bir öpücük bırakıp kabinden çıktı. Ben ise bana bıraktığı elbiseyi denemekle meşguldüm.

(...)

Son olarak küpelerimide taktım. Gerçekten önceden söylediğim gibi Sedatın zevki muhteşemdi. Bu kırmızı ipek elbise bedenimi tamamen kavramıştı. Öyle çok fazla bir dekolteye sahip değildi sadece sırt bölümünde iki adet küçük penceresi vardı. Ve önü sadeydi. Küpelerimide zıttına siyah seçmiştim. Böyle daha bir güzel duruyordu. Saçlarımıda sadece salaş bir topuz yaparak tamamladım. Gerçekten güzel olmuştum. Belki göz makyajım biraz fazla olabilirdi fakat göz rengimi bu koyu makyaj daha güzel göstermişti.

Sedatın odaya girmesiyle bütün bakışlarımı ona doğru çevirdim. Bir an kalbimin teklediğini hissettim. Bu adamda neydi böyle? Tamam yakışıklı olabilirdi ama bu kadarı ona bile fazla değil miydi? Mankenlere taş çıkartırdı açıkcası. Karşımda yunan tanrıçaları gibi duruyordu. Nefes almayı akıl ederek nefesimi dışarı verdim. Adım adım yanıma yaklaşırken heyecandan düşüp bayılabilirdim. Şuan ki durum anlatmak imkansızdan da zordu! Elleri belimi kavradığında yavaşca eğilerek dudaklarıma yakıcı, biraz da uzun bir öpücük bırakarak geri çekildi. Bu çekilme fazla değildi hala aramızda santimler vardı. Burnunu boynuma sürterek bir öpücükde boynuma bırakarak gözlerini gözlerime sabitledi.

"Çok güzel olmuşsun" dedi muhteşem gülümsemesiyle

"Teşekkür ederim" diye mırıldandım. O bu kadar yakınken mantıklı düşünemiyordum.

Bana Aşıksın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin