"Sedat lütfen sende gel içeri! Korkuyorum"
"Gelmeye çalışacağım" diyerek eli avuçlarımın arasından kaydı
Korkuyordum. Erken doğum olduğu için sezeryan demişlerdi. Sedatın ameliyathaneye girmesi lazımdı bana söz vermişti.
(...)
"Bende girmek istiyorum içeri"
"Sedat bey. Bu normal doğum değil. Bu ameliyat şeklinde olacak. Bunu yapamayız"
"Giricem içeri" dediğimde Ömer kolumdan tutarak beni uzaklaştırdı.
"Abi seni anlıyorum ama bu ameliyat bildiğin. Ya senin miden kaldırmaz. Ayrıca Ayçayı o halde görmeyi yüreğin kaldırır mı?"
"Kaldırır. Kaldırması lazım. Kıza söz verdim diyorum!" Ömer omuzlarımdan beni sarsarak
"Saçmalamayı kes! Ayçanın tırnağı kırılsa kendinen biliyorsun canın acıyor. Orda Ayçayı kesip biçerken dayanabilecekmisin?"
"Öyle mi yapacaklar?"
"Ne zanndediyorsun? Merak etme. Ayçayı zaten bayıltırlar. Senin yokluğunu anlamaz"
"Peki tamam. Dediğin gibi olsun." diyerek ona sarıldım "kusura bakma be Ömer seninde bu mutlu gününü mahvettik"
"Delirdin mi sen? Amca oluyorum şuan benim için bundan başka güzel birşey olamaz" dedi gülerek.
"Baba oluyorum lan!"
"Bende amca" diyerek tekrar birbirimize sarıldık.
"Bu ameliyat tehlikeli mi?" derken arkadan Halenin sesi duyuldu.
"Erken doğum olduğu için çok riskli. Bence kendinizi herşeye hazırlayın" dedi donuk bir ifadeyle
"Ne diyorsun sen!?"
"Tıp konusunda sizi kandıramam. Staj yaparken iki ameliyatta erken doğum yüzünden iki anne öldü"
"Hale kapa çeneni!"
"Ya Sedat ben sanki Ayçanın ölmesi..." derken sözlerini kestim
"Kes Hale! Ayça ve ölüm kelimesini birdaha yanyana dahi kullanma"
"Tamam" dediğinde Ömer onu kolundan tutarak kolidorun biraz ilersine götürdü.
Onbeş dakika falan olmuştu. Ayça kesinlikle ameliyattan çıktığında ağzıma sıçacaktı emindim bundan. Ama korkuyordum. Bende onun gibi korkuyordum. O ameliyata ne midem ne de yüreğim dayanmazdı.
Sonuçta ameliyattan sağ çıkacaktı... Çıkacaktı değil mi? Tabiki çıkacaktı. Beni bırakıp gidemezdi. Bizim daha oğlumuz ve onunla planlarımız vardı.
Ömerin elinde kahveyle geldiğini gördüm. Hale de aynı şekilde arkasından geliyordu.
Hale yanıma eğilerek elini koluma koydu "ben öyle demek istemedim Sedat. Ayçayı ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Ben sadece olabilecekleri söyledim. Tabiki bende asla olmasını istemem. Ama insan böyle durumlarda kendini en kötüye hazırlarsa fazla darbe almaz"
"Sen gir ameliyata" dedim Haleye bakarak.
"Ben nasıl gireyim?"
"Sen anestezi okumuyormuydun?"
"Evet ama.."
"Aması yok işte. Ben senin içeri bir şekilde girmeni sağlayacağım"
"Sedat almazlar beni içeri"
"Alıcaklar..."
(...)
Kasık bölgemdeki gerilmeyle gözlerimi araladım. Bu çok kötüydü! Elimi kasık bölgeme doğru götürdüm. Acıyordu. Elimi tekrar gezdirdiğimde karnımın inik olduğu farkettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aşıksın!
RomanceZor bir hayat... Geçmişin küllerini hayatından tamamen silip atmak isteyen bir kız. Bu zorlu hayatında nelerle karşılaşacak? Bu yakışıklı genç adamın ona yardım eli uzatırken genç kızın ona aşık olması varmıydı planda? Ya adam yıllardır sevdiği kız...