40✴Bölüm "Siyah gecelik"

8.8K 277 11
                                    

"Sedat şu kapının kilitini açarmısın? Bitmedimi hala?" dediğimde ses vermedi.

"Sedat!!" diye çığlık attığımda aşağıdan sesi duyuldu.

"Biraz daha bekle. Üzerini giydin mi?" diye bağırdı. Kapıdan geri çekilerek yatağa oturdum. Yani bu yemek işini fazla abatmıştı. Odaya kitlemek ne demekti?

Alt tarafı yemek hazırlayacaktı. Bir de kendi beğendiği elbiseyi giymemi istemişti. Fazla açıktı. Ama sonuç olarak evdeydik. Sedat kesinlikle mutfağı kırıp dökmüştü ama elleri lezzetliydi. Eminim ki yemekler güzel olacaktı. Kilit sesini duyunca birden bire irkildim. Hemen kendimi toparlayarak ayağa kalktım. Sedat kapıyı aralayarak içeri girdi beni baştan aşağı süzdükten sonra,

"Fazla mükemmelsin" dedi göz kırparak,

"Sedat çok fazla abartmadın mı bu yemek olayını?" dedim elbiseyi göstererek.

"Yok bence hayır. Sonuçta yemek konusunda bir sınırlama yoktu ve ayrıca baş başa yemek yiyeceğiz karşıma pijamalarla oturmanı istemem. Ki benim gibi bir adamın karşısına da o şekilde oturamazsın" dedi yanağımdan makas alarak ardından dolaba yöneldi.

"Çok kendini beğenmişlik yapıyorsun bazen" dedim gülerek

"Arada olmalı ama değil mi?" diyerek üzerindeki tshirti çıkartarak askıdan gömleğini aldı

"Bence olmamalı. Birde bu şekilde durma beni tahrik ediyorsun" dedim kollarımı birbirine bağlayarak

"Sen bu elbiseyle nasıl durduğunun farkındamısın? Tahrik olan benim!" dedi gömleğin düğmelerini iliklerken "ayrıca ben bu gece senin tahrik olmanı gidereceğim. Öyle bir gidereceğim ki. Bir hafta kendine gelemiyeceksin" dedi ve belimden sarıldı. Omzuma düşen saçları iterek boşlukta kalan yere dudaklarını bastırdı.

Sanırım şimdi bu geniş ve lüks olan yatak odası fazla havasız ve sıcak olmaya başlamıştı.

"Artık insek mi yemeğe?"

"İneceğiz ama ilk önce" diyerek yanımdan uzaklaştı ve elinde bir bez parçasıyla geldi

"İlk önce gözlerini bağlamalıyız" dedi elindeki bezi sallarken,

"Yok artık! Saçmalıyorsun"

"Gayet ciddiyim" diyerek dönmem için eliyle işaret yaptı.

Oflayarak arkamı döndüm ve Sedatın gözlerimi bağlamasına izin verdim. Artık heryer karanlıktı. Sedat ellerini belime dolayarak minik adımlarla yürütmeye başladı. Kısa mesafe yürüdükten sonra Sedat ellerini belimden çekti. Bir elimi alarak merdiven diye düşündüğüm merdivenin koluna tutundurdu. Diğer eliyle ise belimi kavradı. Şimdi ise daha yavaş ve dikkatli iniyorduk. Bunu hissedebiliyordum.

Sedat durmamı sağlayarak bir anda sessizce yanımdan kayboldu. "Sedat?" diye hafifçe seslendim.

Sedattan ses gelmemişti fakat kendisi tam olarak arkamdaydı. Gözüme bağladığı bez parçasını çözüyordu.

Bez gözlerimden tamamen çekildiğinde hemen gözlerimi açmadım. Zaten bir anda ışığın gözüme vurması beni kötü yapabilirdi. Yavaşca gözlerimi araladım. Sedat yine yoktu. Tam arkamı dönecekken Sedatın masanın diğer ucunda beklediğini farkettim.

Masaya gözüm kaydığımda gözlerimi kapatıp tekrar açıp kapatmak zorunda kaldım. Masa gerçekten çok güzel olmuştu. Sedat masayı resmen donatmıştı. Yemekler harika gözüküyordu. Sedatın yaptığına inanamayacak kadar güzeldi.

"Çok güzel olmuş.." diye fısıldadım.

"Ben hazırladığım içindir" dedi göz kırparak

Bana Aşıksın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin