38✴Bölüm "Çok erken"

7.2K 275 2
                                    

Ayça merdivenin sonunda yuvarlanarak durmuştu. Boğazına sarıldığım adamı geriye doğru iterek hemen Ayçanın yanına doğru koştum.
İlk olarak kapıya çıkarak korumalara adamı içeriden alıp polise teslim etmelerini söyledim. Hala inanamıyordum. Şuan ayçanın giydiği geceliğin alt bölümü tamamen kandı. Ayçanın resmen kanaması vardı. Kucağıma alarak kapıya doğru koştum. Ayçaya birşey mi olmuştu?

"Arabayı getir! Çabuk!" diye bağırdım. Arabayı getirip ön kapıyı açtı.

"Ulan manyak mısın? Aç su arka kapıyı!"

"Affedersiniz efendim"diyerek arka kapıyı açtı. Gerçekten bazen insanları anlamakta zorlanıyordum.

(...)

Hastaneye geldiğimizde Ayçayı sedyeye yatırarak yanımdan uzaklastırdılar. Anlamıyordum. Nasıl kanaması olurdu? Benden gizlediği birşeyler mi vardı?

Uzunca bir süre bekledim.. Bekledim.. Bir türlü Ayçadan haber alamıyordum. Bu iş iyice canımı sıkmaya başlamıştı.

Doktor olarak bildiğim bir bayan yanıma doğru yaklaştı. "Merhaba. Ayça Paksoyun eşiydiniz değil mi?" dediğinde sakince kafamı salladım

"Beyefedi, üzülerek söylüyorum ki bebeği kaybettik..."

"Bebeği kaybettik."

"Kaybettik"

Ne bebeğinden bahsediyordu. Kafamda yankı yapıp duruyordu. "Ne bebeğinden bahsediyorsunuz siz?" diyerek doktorun kolunu sıktım

"Biliyorum üzücü bir durum fakat alışmalısınız "

"Ya siz neyden bahsediyorsunuz? Benim eşim hamile değil!" diye bağırdım.

"Şey.. Eşiniz Ayça hanım öyle değil mi?"

"Evet ama... Ama olması"

"Ayça hanım hamileydi. 6 haftalık hemde. Fakat dediğim gibi eşiniz düşük yaptı. Üzgünüm bebeği kaybettik. Eşinizi 609 numaralı odaya aldık. Yanına gidebilirsiniz" diyerek yanımdan uzaklaştı.

"Ayça hamile.." diyerek sayıklamaya başladım. Ama bana hamile kalmasının çok zor olduğundan bahsetmişti. Nasıl olurdu bu? Tedavi görmesi imkansızdı bu kadar kısa sürede hemde bebek 6 haftalık demişti. Yoksa... Yoksa... Başka biri... Aman Allahım ben neler düşünüyordum böyle. Gidip Ayçayı bulmadıydım.

Asansörle 6 kata ulaştığımda derin bir nefes alarak asansörden dışarı çıktım. Kapı numaralarına bakarak ilerledim. 605,606,607,608 ve sonunda 609 numaralı odanın kapısına geldim. Kapıyı yavaşca aralayarak içeri girdim. İlk olarak dikkatimi çeken tabiki yatakta yatan Ayçaydı.

Karşısındaki koltuğu iterek yatağın yanına kadar getirdim. Sanırım narkozun etkisindeydi hala.

Uzun uzun izledim o güzel yüzünü. Neden onu görünce sinirim stresim bir anda geçiyordu. Yüzünün her karesini doyasına öpmek istiyordum. Şuan yüzünde tek kusur o alnındaki küçük yara beziydi. Sanırım merdivenden yuvarlandığında olmuştu. Gür ve hafif sarı kirpikleri vardı. Biçimli hafif pembe dudakları vardı. Kesinlikle nefes kesiciydi. Yine saçmalamıştım. O ne haldeydi? Ve daha önemlisi ise hamile olduğunu bana neden söylememişti? Oysaki daha tedavi görmesi gerekiyordu. Kesinlikle biraz daha düşünürsem beynim alev alacaktı. Ben bunları düşünürken Ayçanın gözlerini aralaması dikkatimi çekti ve tüm dikkatimi ona odakladım.

"Su.. Su ver" diyerek mırıldandı. Zor konuşuyordu. Yatağın yanındaki masadan bardağa su doldurdum. Ona uzattım. Biraz içtikten sonra bardağı bana geri uzattı.

Bana Aşıksın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin