"Mert lütfen!" diyerekten yalvardım.
"Hayır. Ayça yapamam anlamıyormusun?" diyerek saçlarımı okşadı.
Ah bu adamın derdi neydi ki sabahtan bu yana kendine yalvartıyordu.
"Tamam Mert. Şunu da aklından çıkarma sakın! Seven insan sevdiğinin mutluluğunu ister. Ama görüyorum ki sen benim seninle birlikle olarak ölüm emrimi vermişsin" dediğimde kendimle ayrı bir gurur duydum.
Mert biraz düşünür gibi oldu. Sonra tekrar bana dönerek "ölüm değil. Beraat emrini veriyorum" dedi. Yine yapmıştı işte yapacağını.
"Pekala. Ellerimi çöz. Lavaboya gitmem gerek" dediğimde gülümseyerek yanıma geldi. Tam 15 saat sonra bu manyak herif tarafından yurt dışına kaçırılacaktım. Ve bu fazlasıyla canımı acıtıyordu. Kaçma girişiminde bulunsamda fazlasıyla başarısız olmuştum.
Eğer Sedat benden, bizden vazgeçtiyse bu iğrenç hayata mahkümdum. O kadar özlemiştim ki. Keşke yanımda olsaydı. Kokusunu doyasıya içime çekebilseydim.
✴
"Daha ne kadar böyle içip kendine zarar vereceksin?" diye bilmiş bilmiş konuşan Ömere çevirdim bakışlarımı.
"Sanırım... Ölene kadar!" diye yanıtlayıp elimdeki viski şişesinden bir yudum daha aldım.
"Ver şu şişeyi abi" diyerek hızla şişeyi elimden aldı. "Bu kadar içmeni gerektirecek şey ne söylesene?" diye sorduğunda gülümsemeden edemedim. Bu çocuk gerçekten balık hafızalıydı! Ayçanın kaçırıldığını bilmiyordu sanki!
"Ömer elindeki şişeyi hemen bana veriyorsun!" diye bağırdım
"Tamam ama ilk önce birşey söylemem lazım"
"Söyle Allah'ın cezası söyle!"
"Ama bana tekma tokat girişmeyeceğine dair söz istiyorum" dediğinde alayla güldüm. Bu çocuk neyden bahsediyordu?
"Ona ben karar veririm. Artık şunu söyle yoksa söylemene fırsat vermeden şişeyi kafanda kıracağım" dedim.
"Tamam. Bak söz verd..."
"Vermedim. Artık söyle lan şunu!"
"Tamam... Sakin ol..." dedi elindeki şişeyi sehpanın üstüne bırakarak ceketinden bir cd kutusu çıkarttı.
"Biliyorum abi. Valla daha önce söylemem gerekiyordu ama emin olmak istedim." diyerek cd kutusunu bana doğru uzattı.
Cd kutusunu ters düz çevirdikten sonra "ne var bunun içinde?" diye sordum cd'yi çıkartırken.
"Ayça" dediğinde sinirle soludum. Bu çocuk ölümün susamıştı.
"Ne diyorsun sen? Benimle dalga mı geçiyorsun lan neyin peşindesin?" diyerek cd kutusunu Ömere doğru fırlattım.
"Ayçanın peşindeyim. Ne yapıyorsun abi ya cd kırılsa ne olcak?"
"Sen ciddi ciddi gel beni öldür diyorsun. Ulan ben unutmaya çalıştıkça niye hatırlatıyorsun şu kızı?"
"Unutmanı gerektirecek bir durum yok." dedi gülümseyerek. Yere fırlattığım kutuyu alarak tekrar önümde durdu.
"He unutmayayım da, her gün öleyim. Açıkca bunu mu demeye çalışıyorsun?"
"Hayır... Hayır... Şu cd'yi izle lütfen abi" dedi tekrar cd kutusunu kucağıma fırlatarak. Laptopuda masadan alarak kucağıma bıraktı.
"Umarım önemli birşeydir Ömer. Umarım"diyerekten cd'yi kutusundan çıkartarak laptopa yerleştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aşıksın!
RomanceZor bir hayat... Geçmişin küllerini hayatından tamamen silip atmak isteyen bir kız. Bu zorlu hayatında nelerle karşılaşacak? Bu yakışıklı genç adamın ona yardım eli uzatırken genç kızın ona aşık olması varmıydı planda? Ya adam yıllardır sevdiği kız...