48✴Bölüm "Kavun"

5.9K 258 13
                                    

"Sedat lütfen!"

"Ne lütfeni kızım delirdin mi sen? Dışarıda kar yağıyor" diyerek yatağa uzandı.

Yataktan onu itmeye çalışarak "benim canım kavun istiyor. Gidip alır mısın?"

"Ayça... Güzelim kışın ortasındayız dışarıda kar yağıyor diyorum. Nerden bulacağım kavunu?"

"Banane bul!"

"Ya sabır!"

"Sedat lütfen... Aşkım gerçekten canım fena halde kavun istiyor. Hem ben değil yani bebeğimiz..." diyerek biraz duygu sömürüsü yaptım. Biraz yumuşamış gibiydi.

"Bak tamam gideceğiz. Ama eğer bulamazsam ağzını açıp tek kelime etmeyeceksin" dediğinde boynuna sarılarak dudaklarına öpücük bırakıp geri çekildim.

"Sen işini biliyorsun" dedi gülerek, bu sözler benimde gülmeme sebep olmuştu.

"Kalın giyin"

"Sabır diliyorum" diyerek odadan çıktı.

(...)

Arabaya bindiğimde hala aklımda kışın ortasında kavun aramaya gittiğime inanamıyordum. Neden kavun? Elma olsun portakal istesin bir kamyon getireyim ama neden kavun?

Sonunda bir manavın önünde durduğumda arabanın camını açarak oradaki abiye seslendim "Abi? Sizde kavun varmı?" diye sorduğumda abi arabaya doğru ilerleyerek

"Oğlum kışın ortasındayız kavun ne arasın? İstersen elma falan vereyim" gerçekten sabır diliyorum. Adamdan kavun istiyoruz bana dediği şeye bak elma vereyim diyor.

"Yok abi. Elma falan istemiyorum. Bana kavun bulabileceğim biryer söyleyebilirmisin?"

"Bende bilmem ama iki sokak arkada bir tane daha manav var. Orada belki bulabilirsin"

"Saol" diyerek camı yukarı kaldırdım. Ben nerden bulacaktım bu kavunu?

İki sokak ileride etrafıma bakarak arabayı ilerlettim, ilerde meyveleri gördüğümde arabayı biraz daha hızlandırarak manavın önünde durdum. Arabadan inerek içeriye girdim.

"Hayırlı işler Abi" diyerek adamın elini sıktım,

"Buyrun ne istemiştiniz?"

"Abi bana kavun lazım. Bak biliyorum kışın ortasında zor ama karım aşeriyor." dediğimde adam elindeki poşeti yanımdaki adama uzattı. Poşette bir dakika! Kavun muydu o?

"Son kavundu fakat o da satıldı"

"Ne demek satıldı?" dedim ve yanımdaki adama dönerek "abi bak karım aşeriyor kavunun parasının iki katını vereyim ben sana sen bana ver lütfen"

"Banane kardeşim karından" dediğinde elindeki poşeti elinden çekerek

"Abi bak beş katını vereyim"

"Yok kardeşim. Ben aldım ve poşeti" dediğinde cebimden iki tane ikiyüzlük çıkartıp adama uzattığımda

"Abi bak bu yeterli olur, yeterki ver daha fazla para verim. Yahu lazım!"

"İstemiyorum para falan ver kavunu" dediğinde elimdeki parayı adama doğru fırlatarak arabaya doğru koşmaya başladım.

Ulan bir kavun için düştüğüm duruma bak, arkama baktığımda adamın sinirle peşimden geldiğini gördüm. Kör şeytan diyor adamı öldüresiye döv, ardından bas git. Şuan karakolluk olmak istemiyordum.

Arabaya hızla binerek çalıştırdım. Şu lanet kavunun başına bir iş gelmeden eve gitsem başka birşey istemiyordum.

Bana Aşıksın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin