"Günaydın" diyen Sedata kaydı gözlerim. Ahşap sehpanın üzerine oturmuş dirseklerini dizlerine yaslamış destek almak ister gibi bir hali vardı. Gülümsemesinide yüzüne takınmıştı.
"Günaydın" diyerek mırıldandım. Gözüm saate gittiğinde çoktan onbiri geçtiğini gördüm.
"Benim bugün şirkete gitmem gerekiyor." dedi yüzünde mutsuz bir ifade vardı. Kafamla onayladıktan sonra koltuktan güçbir kuvvetle doğruldum.
"Ayça böyle yapmaya devam etmeyeceksin değil mi?" diye sorduğunda ona anlamayan gözlerle baktım.
"Ne yapıyorum Sedat?" diye sordum.
"Bana uzak davranmana dayanamıyorum" diyerek elini elimin üzerine koydu. İstedemediğimi belirterek elimi çektiğimde bana yalvarır gözlerle baktı.
"Bana güvenmedin Sedat. Güvenmedin" diyerek oturduğum koltuktan kalktım. Eli bileğimi kavrayınca irkildim ama belli etmemeye çalıştım.
"Ayça bak güzelim sinirle çıktı ağzımdan gel bir konuşalım"dediğinde fazla uzatmayarak ona döndüm.
"Tamam konuşalım" dediğimde ikna olmuşcasına ona ilerledim. O ise o sıcacık gülümsemesini yerleştirerek koltuğa yöneltti.
"Ayça, görkem kim?" diye sorduğunda yine başa döndüğümüzü anlayarak gözlerimi devirdim.
"Tamam tamam baştan alıyorum. Neden çocuğa öptüm diyorsun?" diye sorduğunda gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım
"Öyle istedim" dediğimde derin bir nefes alıp geri verdi. İri elleriyle yüzünü kapatırken sakinleşmek istediği açık bariz belliydi.
"Ne demek öyle istedin? Sen beni çıldırtmaya mı çalışıyorsun?" diye sorduğunda daha fazla dayanamayıp
"Hepsi şakadan ibaretti" dedim işaret parmağım ve baş parmağımla ölçüm yaparak "küçücük bir şakaydı" diyerek rahatla arkama yaslandım.
"Sen ne dediğinin farkında mısın?ne şakası?" diye soruları sıralarken,
"Seni biraz kızdırmak istedim hepsi şakadan ibaretti. Ama sen bana güvenmediğini apaçık belli ettin" diyerek oturduğum koltuktan kalktım.
"Ayça ben o anda öyle demek istemedim biliyorsun. Bu nasıl şaka kan beynime sıçradı." dedi derin bir nefes alıp geri verdi "Ayçam diyince" dediğinde daha fazla dayanamayarak patladım
"Sedat bana güvenmediğini çok açık belli ettin. Beni nasıl başka birini sevdiğimi düşünebilirsin aklım almıyor" diyerek bağırdım. Sedat hızla yanıma gelirken elleri ellerimi kavradı.
"Ayça lütfen biliyorsun... Öyle demek istemedim" diye yinelediğinde derin bir iç çektim.
"Sedat en çok ney zoruma gitti biliyor musun?" dediğimde gözleri cevap arar gibiydi "yoksa onu mu seviyorsun dedin ya" dediğimde bir elini alarak kalbimin üzerine koydum "işte buram çok acıdı. İlk defa güvensizliği iliklerime kadar hissettim" dediğimde göz yaşlarım benden habersizce aktı.
Kısa zaman geçmeden Sedatın dudaklarını dudaklarımda hissetmemle, olduğum yere çivilendim. Beni hep zayıf noktamdan vuruyordu. Dudaklarımı açmamakta zorlasamda sonradan aralayarak karşı koyamadım ve o an anladım ki ben bu adama deliler gibi aşıktım!
Geri çekildiğinde çeneme yanaklarıma burnuma alnıma kısacası saçımdan geri kalan bütün boş yerlere dudaklarını değdirmişti. "Aşkım" dedi alnını alnıma dayayıp "ne olur yapma dayanamıyorum" dediğinde ellerimle ensesini kavrayarak sarıldım. İşte benim sinirimde bu kadardı. Onun kokusunu iliklerimde hissedene kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aşıksın!
RomanceZor bir hayat... Geçmişin küllerini hayatından tamamen silip atmak isteyen bir kız. Bu zorlu hayatında nelerle karşılaşacak? Bu yakışıklı genç adamın ona yardım eli uzatırken genç kızın ona aşık olması varmıydı planda? Ya adam yıllardır sevdiği kız...