47✴Bölüm "Pasta"

6K 271 9
                                    

Dışarıdan aldığım yemekleri masanın üzerine bıraktım. Ayça uyanmamış olmalıydı. En sevdiği yemekler dışında en sevdiği yaş pastayı almıştım. Merdivenleri hızla çıktıktan sonra odaya yavaşca girdim.

Ayça yatakta yoktu üstelik kıyafetleri yatağın üzerindeydi. Duşa girmiş olmalıydı. Banyonun kapısına vurarak "Ayça?" dedim biraz yüksek sesle, su sesi gelmiyordu. Banyonun kapısını açtığımda Ayça içeride yoktu!

Bu kız nereye gitmişti? Banyodan çıkarak tekrar odaya döndüğümda yatağın kenarında parlayan sarı birşey gözüme çarptı. Hızla ilerledikten sonra gözüme çarpan şeyin siyah bir kutunun kurdelası olduğunu gördüm. Kutu açtığımda içindeki notu alarak kutu yeriye doğru fırlattım.

Notta "Bu gece bu elbiseyi giyerek beni gecenin en kıskanılan erkeği yaparmısın?" yazıyordu. Bu da ne demekti?

Hala karşımdaki adama şok içinde bakıyordum. "Otursana" demesiyle korkum bir kat daha arttı.

"Sizin burada ne işiniz var?"

"Elbiseyi giydiğine göre yemek yiyeceğimizi tahmin etmeliydin" dedi ayağa kalkarak.

"Bu elbiseyi Sedat... Bu elbiseyi siz mi?..."

"Evet ben istedim. Çok yakışmış ama" dedi gülümseyerek. Ardıdan birkaç adım atarak

"Sakın yaklaşmayın! Sakın!" diye bağırdım

"Ayça gel otur" dedi elini uzatarak. Birde ismimi de biliyordu. Bu durum beni daha fazla korkutmaya başlamıştı. O geldikce ben geri adım atıyordum.

"Eve gitmek istiyorum" dedim gözlerimin dolmasına engel olamadan

"Gideceksin zaten ama ilk önce yemek yiyelim" dedi tekrar elini uztarak.

Tekrar geri adım attığım anda ayağımı topuklu ayakkabı oldugu için burkarak çığlık attım. "Yaklaşma" dedim bağırarak bir taraftanda ayak bileğimi ovuşturuyordum.

"İzin ver yardım edeyim"

"Asla. Uzak dur dedim sana!"

"Çok inatsın" diyerek belimden kavradı ve beni ayağa kaldırdı. Dengemi sağlayarak onu ittim ve ardından, "ne istiyorsun benden?"

"Ne gibi?"

"Sedatı sen vurdun biliyorum. Ne istiyorsun bizden dedim sana?"

"Sedattan önceden çok şey istiyordum fakat şimdi sadece seni istiyorum!" demesiyle iyice korkmaya başlamıştım, bir an önce eve gitmeliydim.

"O zaman sana birşey diyeceğim" diyerek ona doğru bir kaç adım attım ve kulağına eğilerek "her istediğimiz olsaydı şuan ölmüş olurdun" dedim ve hızla kapıya doğru ilerdedim.

Tam kapıyı açacakken kolumdan tutarak "bunu kabul etmiyorum. Bana bir yemek borçlusun!" dedi elimin üzerine öpücük bıraktı. Elimi elinin arasından çekerek,

"Sedata bunların hepsini anlatacağım!"

"Selam söylemeyi sakın unutma" dediği anda kahkaha atmaya başladı. Gerizekalı adam!

Kapıdan çıkmamla iki koruma kolumdan tutmasıyla gitmeme izin vermediler. Görkem denilen adamın bağırmasıyla "kızı rahat bırakın! Aldığınız yere bırakın" dediğine biri kolumu tutarak arabaya doğru gitmemi sağladı.

Ayçayı telefonla aramak gelince aklıma cebimden telefonu çıkararak Ayçayı aradım.

Kahretsin telefonun sesi evden geliyordu. Telefonu oda oda ararken kapının çalmasıyla telefonumu cebime koyarak kapıya doğru ilerledim. Ayça gelmiş olabilirdi.

Bana Aşıksın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin