" Eren!"
Acil servis koridorunda aceleyle koşan Mikasa, mavi gömlekli hemşireye çarpmamak için kenara çekildi. Sanki tüm insanlar dehset verici kazalar yaşamak için anlaşmış gibi hastanenin acili hınca hınç doluydu. Gözleri Eren i bulduğunda kalbi bir atış kaçırdı. Arminle ameliyathanenin önünde bekliyordu. Oğlan Mikasa nın sesini duyunca yaslandığı duvardan sırtını kaldırdı.
" Iyi misin? Yaralı mısın?" Mikasa yanına ulaştığında gözleriyle hızla Eren i süzdü. Herhangi ölümcül bir yaraya sahip olmadığından emin olduktan sonra boynuna sarıldı.
" Armin acilde olduğunuzu söyleyince öyle korktum ki!"Eren şaşkınca sırtını sıvazlarken yeşillerini kızgınca Armin e dikti.
" Bunun aramızda kalacağını sanıyordum."Sarışın oğlan mahçup göründü.
" Üzgünüm, gerçekten üzgünüm ama Mikasa arkadan gelen ambulans sesini duyunca aklıma başka bir şey gelmedi. Hem Mikasa yabancı sayılmaz."" Zaten yabancı biri olmadığı için bu konudan uzak durması gerekiyordu." dedi Eren kızgın kızgın.
" Siz neyden bahşediyorsunuz?" dedi Mikasa şaşkınca. Yüzünü görebilmek için Eren den uzaklaştı. " Ben senin yaralı olduğunu sanıyordum. Eger Armin de iyiyse yaralı olan kişi kim?"
Eren ve Armin nin arasında Mikasa yı rahatsız eden bir bakışma döndü. Ikisinin yüzü de kireç gibi olmuştu. Eren konuşmak için fazla suskun görünüyordu, gözlerini yere dikti. Bu yüzden onu Armin cevapladı.
" Doktor Jeager."
Mikasa birkaç dakika hiçbir sey söyleyemedi. Acil servise nasıl geldiğini bile hatırlamıyordu. Kafasında Eren ile ilgili öyle berbat senaryolar kurmuştu ki yaralı olan kişinin babası olduğuna üzülse mi yoksa sevinse mi bilemedi. " Nasıl yaralandı? Durumu iyi mi?"
" Bilmiyoruz," bu kez Eren cevapladı, perişan görünüyordu. "Lanet olası doktorlar kurşunu çıkarmak için onu ameliyata soktuklarından beri kimse tek kelime etmiyor!" yumruğunu sertçe arkasındaki duvara indirdi. Birkaç kişi dönüp onların tarafına baktı fakat Mikasa umursamadı. Eren e pür dikkat kesildi.
" Kurşun mu?"
Eren cevap vermedi. Arkasını dönüp ellerini dağınık saçlarının içinden geçirdi. Mikasa yı kısık bir sesle yine Armin yanıtladı.
" Hastanenin otoparkında biri Doktor Jeager ı vurmuş... Kim olduğunu bilmiyoruz."
" Kamera kayıtlarına bakıldı mı?" Mikasa otomatik bir cevap verdi. Doktor Jeager bir sürü insanın hayatını kurtarıyordu. Yaptığı tek şey iyilikti. Onu kim vurmuş olabilirdi?
" Suikastçıyı gören kimse yok mu?"" Üzerinden henüz yarım saat geçti, polisler otoparkın giriş çıkışlarını kapattılar. Sabaha kadar yetkili birini göndereceklerini sanmıyorum. Suikastçı kaçtığına göre Doktor Jeager ın ifadesi şu an polisler için daha değerli olacaktır." rahatsızca ekledi.
" Tabii eğer uyanabilirse."Mikasa kanının donduğunu hissetti. Hele ki Eren nin böyle korkunç bir gerçekle yüzleşme ihtimalinin olması onu daha da telaşlandırdı. Sevdiği insanları kaybetmeye alışkındı. Fakat sevdigi insanın değer verdiği birini kaybetmesine alışkın değildi. Bunu izleyemezdi, Eren yıkılırdı. Eğer o yıkılırsa Mikasa nın dünyası da yıkılırdı. Bu durumda geriye yapılacak tek şey kalıyordu.
Dünyasını yıkana dünyayı dar edecekti.
" Nereye gidiyorsun Mikasa?" iç kabartıcı bir dürtüyle geriye dönen siyah saçlı kızı Armin durdurdu. Mavi gözleriyle şaşkınca onu süzdü. " Iyi misin? Bunun korkutucu olduğunu biliyorum. Eger rahatsız olduysan dönebilirisin, ben Eren ile bekleri-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACKERMANS
Fanfiction"Bu dünya uğruna yaşamaya değer birçok güzellikle doluydu. Fakat Ackermanlar için... Başından beri acımasızdı." * Attack on Titan için yazılmış bir Polisiye AU dur. *Levihan *Eremika Umarım beğenirsiniz. Keyifli Okumalar... (Kapaktaki fan art nx...