28. Bölüm ~ Eski Dostlar ~

529 77 99
                                    

"Yetenekli bir dedektif olduğunu sanıyordum." 

Erwin masanın karşısında dikilen Levi ya tek kaşını kaldırdı. "Öyle olmadığımı sana düşündürten şey ne?" 

Levi omuz silkti. "Polisler her katili bulmazlar mı?" 

"Öyle olmadığını sen de gayet iyi biliyorsun Levi, ne de olsa uzmanlık alanın. " dedi Erwin. "Ortada ceset yoksa cinayet de yoktur. Yeni bir ipucu ortaya çıkana kadar dosya rafa kaldırıldı." 

"Peki ya ev sahibi? Ondan haber var mı?" 

Erwin "Şimdilik kayıplara karışmış gibi görünüyor." dedi, Levi ya tuhaf bir bakış attı. "Bu olaya garip bir ilgin var. Nedenini öğrenebilir miyim?" 

"Açıklama yapması gereken kişi sensin." dedi Levi, kollarını göğsünde kavuşturdu. "Ömründe karşılaşabileceğin en garip vakaya karşı son derece ilgisiz davranıyorsun. Yoksa çözememekten mi korkuyorsun?" 

"Bundan daha ilginç vakalar gördüğüme emin olabilirsin. Sonunda polis işleri dikkatini çekmeye başladı, ha? Eminim suikast düzenlemekten daha ilgi çekicidir." 

"Pek sayılmaz." dedi Levi. "Cesetleri saklayarak dedektifleri salak yerine koymak daha eğlenceliydi." 

Erwin attığı taşı fark etti fakat bir şey söylemedi. "Başından beri ortada bir cinayet olmadığını söyleyen sendin, fikrini değiştiren şey ne?" 

"Bir kiralık katilin sözlerine mi güveniyorsun?" dedi Levi ifadesizce fakat bakışlarında açıkça bir alay vardı. "Belki o yazıyı yazanın kim olduğunu biliyorum. Olayı ört bas etmek için seni şaşırtmadığımı nerede bileceksin?" 

Erwin önündeki işi bıraktı, bakışlarını ona çevirdi. Aralarında uzun bir sessizlik oldu. Levi nedenini bilmiyordu fakat bir an için Erwin nin gözlerinde korku kırıntıları gördüğünü sezdi. 

"Böyle bir niyetin olsaydı polis merkezinde, gözlerimin önünde planını itiraf etmezdin Levi." dedi Erwin ciddiyetle, kalın kaşlarını çattı. " Eğer için rahat edecekse bu bir cinayet değil, kaçırılma. Bitirmem gereken işler var, ofisimi terk etsen daha iyi olur." 

Levi, onu kibar bir şekilde odasından kovan Erwin nin tuhaf vaka konusundan yakasını bırakmaya niyeti yoktu. Ancak bu seferlik görmezden gelmeye karar verdi. Ofisinden dışarı çıktı. Yapmak zorunda olduğu herhangi bir iş yoktu, evine erken dönebilirdi. Gitmeden önce Hange yi görmek için laboratuvara indi fakat yerinde yoktu. Mesai bitimine daha iki saat vardı, hangi cehenneme gitmiş olabilirdi ki?

Onun yerine içeride asistanı olduğunu tahmin ettiği sarışın kadın duruyordu. Hange nin masasının üzerindeki kağıda bir şeyler karalıyordu. Kadın varlığını fark edince başını masadan kaldırıp ona baktı. Levi konuşması gerektiğini fark etti.

"Zoe nin nerede olduğunu biliyor musun?" 

"Diğer uzman hastalandığı için 45. sokaktaki hırsızlık olayına Doktor Zoe bakıyor." dedi Petra, bakışlarını ondan kaçırıp kağıtlarına geri döndü. 

Levi bir şey söylemedi. Laboratuvardan çıkmak için arkasını döndü. Ancak Petra nın kendi kendine mırıldandığı sözler arkasına dönmesine sebep oldu. "Pardon? Bir şey mi söyledin?" 

Petra kağıtlarından başını kaldırıp soğukça gözlerinin içine baktı.
" Dedim ki, bir teşekkür edebilirdin." sesinde kızgınlıktan çok tuhaf bir kırgınlık vardı. "Zaten her zaman böyle kabaydın." 

Levi yüzünü buruşturmadan edemedi. Bu kadın neden durduk yere ona tirip atıyordu? "Tanışıyor muyuz?" 

Petra nın yanakları kızardı, iyice öfkelendi. Oturduğu yerden ayağa kalktı. "Benim! Petra. Tanrı aşkına, bu isim sana hiç tanıdık gelmiyor mu Levi?" 

ACKERMANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin