" Levi, lütfen bana bunu yapmadığını söyle."
Parmaklıklar ardında oturan kısa boylu adam tek kelime etmedi. Insanların yanına girip çıkmasını seyretmekten yorulmuştu. Hange ellerini göğsünde kavuşturup ona doğru birkaç adım attı. " Benim dışımda kimseyle konuşmayacağını söylemişsin. Işte karsındayım... Kenny nin lokantadan öylece kaçmasına nasıl izin verirsin? Orada ne cehennem oldu?"
" Elinde bir rehine var." dedi Levi, uzun sessizliğin ardından buğulu bakışlarını yerden kaldırıp kadına baktı. " Öldürmelerine göz mü yumsaydım? Siz lanet olası polislerin beni tebrik etmesi gerekirdi, parmaklıkların ardına tıkması değil."
Hange yorgunca iç çekti. " Elbette rehinenin hayatı önemli fakat onu kurtarmanın başka bir yolunu bulabilirdik. Sen Kenny i oyalarken biz de rehinenin yerini tespit eder-"
" Kenny bu numaralara kanar mıydı sanıyorsun?" dedi Levi, başını iki yana salladı. " Destek ekip istediğini anladığı an Eren i öldürürlerdi."
Hange nin kahverengi gözleri şok içinde büyüdü. " Sen az önce Eren mi dedin? Yoksa şey olan-"
" Evet, gerizekalı olan." somurttu Levi.
" Güya Kruger cinayetinden kimin sorumlu olduğunu bulmak için kiralık katil tutmaya kalkışmış. Sanki başka kimse yokmuş gibi Kenny i bulmuş. O da salağı bize karşı kullanmak için kaçırmış."" Ah hayır Eren, hayır..." Hange burnunun kemerini sıktı. " O zaman Kenny Eren i sana karşı kullanmak istediğine göre onu enseleyeceğinden haberi vardı?"
" Yanındaki Caven denen sürtük Mikasa ve beni mutfakta konuşurken duymuş. Her şeyi Kenny e ötmüş."
" Agh, lanet olsun!" diye söylendi Hange. " Nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirsiniz Levi-"
" Evde kimse yoktu, sonradan girmiş olmalı." dedi Levi, kadına kaşlarını çattı. " Bırak şimdi bunu. Olan oldu. Beni hemen buradan çıkarmalısın boktan gözlük."
" Oh tabii, seve seve. Başka ne istersin? Çay? Kahve?"
" Çay iyi giderdi."
" Ben ciddiyim Levi!" onu tersledi Hange. " Kenny nin kaçmasına izin verdikten sonra bir daha bu parmaklıkların ardından asla çıkamazsın. Şu an tüm teşkilatın ve Erwin nin gözünden son derece güvenilmez birisin."
Levi yüzünü buruşturdu. " Onların ne düşündüğü kimin umurunda?"
" Senin umrunda olmalı." dedi Hange huysuzca. Bakışlarında açıkça bir kırıklık vardı. " Belki de sana bu kadar güvenmekle hata etmişimdir."
Hange gitmek için arkasını döndü fakat Levi ayağa kalktı. " Dört göz." parmaklıklara doğru yürüdü.
" Kendim için istemiyorum. Bir kafese tıkılı olmak umurumda bile değil... Mikasa hala dışarıda. Ona yardım etmeliyim. Kenny çoktan peşine düşmüştür."" Pekala, nerede olduğunu söylersen güvenliğini sağlayabilirim." dedi Hange.
" Olmaz." dedi Levi, başını iki yana salladı. " Polis onu bulana kadar çok geç olur. Nerede olduğunu sadece ben biliyorum fakat Kenny nin polisten daha hızlı davranacağına eminim. Daha sonra beni yerin yedi kat dibine bile kapatabilirsiniz."
" Levi, bu imkansız-"
" Eğer niyetim kaçmak olsaydı polislerin beni kelepçelemesine izin vermek yerine Kenny ile lokantadan kaçardım. Kimsenin ruhu duymazdı. Bana güvenmek zorundasın Hange-"
" Agh..." Hange parmaklıklardan uzaklaştı, bakışlarını Levi dan uzağa çevirdi. Kulaklarını avuçlarıyla tıkadı. " Bundan nefret ediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACKERMANS
Fanfic"Bu dünya uğruna yaşamaya değer birçok güzellikle doluydu. Fakat Ackermanlar için... Başından beri acımasızdı." * Attack on Titan için yazılmış bir Polisiye AU dur. *Levihan *Eremika Umarım beğenirsiniz. Keyifli Okumalar... (Kapaktaki fan art nx...