16. Bölüm ~ Dökülen Sırlar ~

691 90 111
                                    

" Levi, lütfen bana bunu yapmadığını söyle."

Parmaklıklar ardında oturan kısa boylu adam tek kelime etmedi. Insanların yanına girip çıkmasını seyretmekten yorulmuştu. Hange ellerini göğsünde kavuşturup ona doğru birkaç adım attı. " Benim dışımda kimseyle konuşmayacağını söylemişsin. Işte karsındayım... Kenny nin lokantadan öylece kaçmasına nasıl izin verirsin? Orada ne cehennem oldu?"

" Elinde bir rehine var." dedi Levi, uzun sessizliğin ardından buğulu bakışlarını yerden kaldırıp kadına baktı. " Öldürmelerine göz mü yumsaydım? Siz lanet olası polislerin beni tebrik etmesi gerekirdi, parmaklıkların ardına tıkması değil."

Hange yorgunca iç çekti. " Elbette rehinenin hayatı önemli fakat onu kurtarmanın başka bir yolunu bulabilirdik. Sen Kenny i oyalarken biz de rehinenin yerini tespit eder-"

" Kenny bu numaralara kanar mıydı sanıyorsun?" dedi Levi, başını iki yana salladı. " Destek ekip istediğini anladığı an Eren i öldürürlerdi."

Hange nin kahverengi gözleri şok içinde büyüdü. " Sen az önce Eren mi dedin? Yoksa şey olan-"

" Evet, gerizekalı olan." somurttu Levi.
" Güya Kruger cinayetinden kimin sorumlu olduğunu bulmak için kiralık katil tutmaya kalkışmış. Sanki başka kimse yokmuş gibi Kenny i bulmuş. O da salağı bize karşı kullanmak için kaçırmış."

" Ah hayır Eren, hayır..." Hange burnunun kemerini sıktı. " O zaman Kenny Eren i sana karşı kullanmak istediğine göre onu enseleyeceğinden haberi vardı?"

" Yanındaki Caven denen sürtük Mikasa ve beni mutfakta konuşurken duymuş. Her şeyi Kenny e ötmüş."

" Agh, lanet olsun!" diye söylendi Hange. " Nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirsiniz Levi-"

" Evde kimse yoktu, sonradan girmiş olmalı." dedi Levi, kadına kaşlarını çattı. " Bırak şimdi bunu. Olan oldu. Beni hemen buradan çıkarmalısın boktan gözlük."

" Oh tabii, seve seve. Başka ne istersin? Çay? Kahve?"

" Çay iyi giderdi."

" Ben ciddiyim Levi!" onu tersledi Hange. " Kenny nin kaçmasına izin verdikten sonra bir daha bu parmaklıkların ardından asla çıkamazsın. Şu an tüm teşkilatın ve Erwin nin gözünden son derece güvenilmez birisin."

Levi yüzünü buruşturdu. " Onların ne düşündüğü kimin umurunda?"

" Senin umrunda olmalı." dedi Hange huysuzca. Bakışlarında açıkça bir kırıklık vardı. " Belki de sana bu kadar güvenmekle hata etmişimdir."

Hange gitmek için arkasını döndü fakat Levi ayağa kalktı. " Dört göz." parmaklıklara doğru yürüdü.
" Kendim için istemiyorum. Bir kafese tıkılı olmak umurumda bile değil... Mikasa hala dışarıda. Ona yardım etmeliyim. Kenny çoktan peşine düşmüştür."

" Pekala, nerede olduğunu söylersen güvenliğini sağlayabilirim." dedi Hange.

" Olmaz." dedi Levi, başını iki yana salladı. " Polis onu bulana kadar çok geç olur. Nerede olduğunu sadece ben biliyorum fakat Kenny nin polisten daha hızlı davranacağına eminim. Daha sonra beni yerin yedi kat dibine bile kapatabilirsiniz."

" Levi, bu imkansız-"

" Eğer niyetim kaçmak olsaydı polislerin beni kelepçelemesine izin vermek yerine Kenny ile lokantadan kaçardım. Kimsenin ruhu duymazdı. Bana güvenmek zorundasın Hange-"

" Agh..." Hange parmaklıklardan uzaklaştı, bakışlarını Levi dan uzağa çevirdi. Kulaklarını avuçlarıyla tıkadı. " Bundan nefret ediyorum."

ACKERMANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin