ACKERMANS

45. Bölüm ~ Arkadaşlar ~

"Demek... bu yüzden yardımıma ihtiyaç duydun." 

Armin başını yavaşça olumlu anlamda salladı. Mikasa ve Eren anlattıklarını sessizlik içinde dinlemişlerdi. Onun çılgın banka soyma planı, Armin nin tabiriyle hakkı olanı geri alma planı, sandıklarından daha karışık bir plana dayanıyordu. Eren ve Mikasa ya düşen kısım ise... 

Aslında plana pek dahil değillerdi. 

"Doğru anlamış mıyım kontrol et," dedi Eren, kaşları hafifçe çatıldı. "Benden bankadaki insanları daha itaatkar hale getirmek, serumu kullanmak için izin mi istiyorsun? Hepsi bu kadar mı?" 

"Başka ne isteyebilirdim ki?" dedi Armin, şaşkınca. "Kimsenin ölmesini ya da yaralanmasını istemiyorum. Amacım sadece büyükbabamın yıllarca alın teriyle biriktirdiği parayı geri almak. Hepsi bu... Babanın odasında sakladığı başka serumlar olduğunu biliyorum. Dört tüp yeterli olacaktır. Daha sonra kimsenin ruhu duymadan bankadan dışarı çıkacağım." 

Eren "Diyelim ki bunların hepsini yaptın, tek başına tüm personeli nasıl etkin altına almayı planlıyorsun?" 

Armin ensesini kaşıdı. "O kısmı da düşündüm. Planın sizi ilgilendiren kısmı sadece bu kadar. Geri kalanı için endişelenmene gerek yok. Kabul ediyor musun?" 

"Etmiyorum." dedi Eren kızgınca. "Sen gerçeği anlatmadığın sürece parmağımı kıpırdatmayacağım. Benden apaçık sır saklıyorsun. Yoksa planın geri kalan kısmını da Jean ile mi halledeceksin? Bu yüzden mi hiçbir şey anlatmıyorsun?" 

"Oh yapma," dedi Armin alayla. "Sır saklamayı benden daha iyi biliyorsun-" 

"Kes artık şunu!" dedi Eren, masayı iterek oturduğu yerden ayağa kalktı. "Küçük bir çocuk gibi davranıyorsun. Her şey seni düşündüğümüz içindi fakat bunu anlayamayacak kadar kalın kafalısın!" 

Armin de ayağa kalktı. "Doğru. Başta Mikasa ile ilgili gerçeği sindiremedim. Ancak gittikten sonra kırıldığım asıl şeyin ne olduğunun farkına vardım." dedi hararetle. Mavi gözleri sulandı. "Bana güvenmediniz... Anlamam için zaman bile tanımadınız. Malikaneden seni kurtardığımız ilk gün anlatsaydın bu kadar kötü bir tepki vermezdim. " biraz durdu, Mikasa ya kaçamak bir bakış attıktan sonra gözlerini kaçırdı. "Belki Eren anlatamazdı... kabul ediyorum. Çünkü senin sırrındı Mikasa." 

"Sana güvenmediğim için değildi." dedi Mikasa, onun da gözleri yaşlarla doldu. "Seni kaybetmekten korktum Armin-" 

"Öyleyse neden Eren e anlattın?" dedi Armin kırgınca. "O da ters bir tepki verebilirdi. Bunca yıldır Eren e karşı hissettiğin duyguları göz önünde bulundurursak onu kaybetmekten daha fazla korkuyor olmalıydın. Benim ne farkım vardı?" 

"Çünkü Caven Eren e her şeyi anlatmıştı." dedi Mikasa, gözlerinde biriken yaşlar yanaklarından süzüldü. "Levi yı, Kenny i, beni... Her şeyi anlatmış. Eren nin omzundaki kurşunu çıkardıktan sonra konuştuk. Eğer öğrenmeseydi gerçek kimliğimi ne ona, ne sana, ne de bir başkasına asla söylemezdim. Zaten söyleyemezdim... Levi belki azarlardı fakat Kenny ya beni, ya sizi yaşatmazdı. Hayatınızın benimki gibi mahvolmasını istemedim. Bana masum olduğumu hissettiren sayılı insanlardandın Armin... Eren ve senin yanındayken öteki hayatım hiç yokmuş gibi hissederdim. Tüm hayatım boyunca gerçeği öğrenmenizden deli korktum. Ancak şimdi... Normal hayatım yok oldu. Artık kimse diğer Mikasa yı hatırlamayacak. Senin için hep bir katil olacağım, öyle değil mi?" 

"H-hayır..." dedi Armin, hala kızgın görünüyordu fakat Mikasa nın söyledikleri onu hem üzmüş hem de şaşkına çevirmişti. "Sadece ben... hayal etmekte zorlanıyorum. H-hangi Mikasa ile konuştuğumu bilmek istiyorum."