ACKERMANS

35. Bölüm ~ Asla ~

3 ay önce...

"Arabayı daha hızlı sür... Eğer yarım saat içinde ülke dışına çıkamazsam ilk senin beynini patlatırım."

Şakak kemiğine dayanmış silah yüzünden soğuk terler döken taksi şoförü, ona ne söylenirse söylensin korku içinde yerine getirmeye çalışıyordu. Yani kimse titreyen bacakları yüzünden onu suçlayamazdı. Sonuna kadar gaza basıyordu. Yanından gecen arabaları sollayarak köprüye girdi. Bu gece istediği tek şey evinde ayaklarını uzatıp futbol maçı seyretmekti oysa. Fazladan mesai yapmak isteyen beynine küfretti. Tehlikeli müşterisi onu öldürmese bile yaptığı hız yüzünden cehennemi boylayacaktı.

Aniden yola atlayan bir adam yüzünden direksiyonu sağa kırmak zorunda kaldı. Eğer zamanında frene basmasaydı köprüden aşağı yuvarlanıyorlardı.

Arka koltukta oturan müşterisi " Sen napıyorsun be?! Dikkatli kullansana şunu." diye hırladı.

" B-biri yolu kesiyor." dedi taksi şoförü ürkekçe. Adamın kim olduğunu bilmiyordu. Uzun boyluydu, üzerinde siyah bir palto vardı  Kafasına taktığı şapka yüzünden yüzünü göremiyordu.
" Galiba sizinle konuşmaya çalışıyor bayım."

Kenny homurdanarak arabadan aşağı indi. Arkasinı döndüğünde yaksicinin kaçtığını fark etmişti ama umursamadı. Elindeki silahı yolun ortasında duran adama doğrulttu. "Hey, sen! Canına mı susadın be adam? Kenara çekil ve ben de güzel şapkanın hatrına hayatını bağışlayayım."

" Bu acelen nedir Kenny? Daha sohbet bile etmedik."

Kenny tek kaşını kaldırdı. " Tanışıyor muyuz?"

Adam ellerini cebinden çıkarmadan omuz silkti. " Kişisel olarak hayır, pek sayılmaz... Daha çok yaptıklarınla ilgileniyorum."

" Hayranlarıma saygım sonsuz." dedi Kenny, şapkasını çıkarıp selam verdi. "Fakat tanışmak için yanlış bir zaman seçtin. Seni öldürmek istemiyorum, şimdi fikrimi değistirmeden ortadan kaybol."

" Ne garip." dedi yabancı adam. "Benim yapmak istediğim tek şey ise seni öldürmek."

" Ha?" Kenny gözlerini kırpıştırdı. "Sen şaka mısın?"

Yabancı adam en sonunda elini ceplerinden çıkardı. Ortaya çıkardığı silahını ona doğrulttu. " Belki bu şaka yapmadığımı anlamana yardım eder."

Kenny güldü. Gerçekten eğlenmişti.
" Adımı biliyorsan kim olduğumu da biliyorsundur dolgun kaşlı... Sence elindekine fazla güvenmiyor musun?"

" Beni hafife alma."

" Evet...evet o kadarına dikkat ettim." dedi Kenny, adamı baştan aşağı süzdü.
" Karşıma tek başına çıkmaya cesaret ettigine göre ya kendine fazla güveniyorsun, ya da aptalın tekisin."

" Ikisinden biraz." dedi adam. " Beni buraya getiren şeyin ne olduğunu bilmek ister misin Kenny?"

Kenny bileğindeki saati kontrol ederken başını iki yana salladı. Caktırmadan etrafa göz gezdirdi. " Eh, hayır... Acelem olduğunu söylemiştim. Sana kaçman için fırsat vermiştim oysa... Yazık. Şimdi seni öldürmekten başka şansım yok dolgun kaş."

Kenny işaret vermeden adamın göğsüne ateş etti. Sarışın adam geriye sendeledi. Kurşunun isabet ettiği yere elini bastırdı adam. Hiçbir şey olmamış gibi yüzünü ona çevirirken " Beni karşına çıkaran şey intikam duygusu Kenny." dedi.

" Çelik yelek giymişsin. Akıllıca- Bekle biraz! Yoksa sen polis misin? Bak şimdi ilgimi çekmeyi başardın işte." dedi Kenny eğlenerek. " Ee, olayın ne? Mesleğini çöpe atmayı göze aldığına göre kuyruk acın büyük olmalı."