68. Bölüm ~ Yeni Üye ~

489 48 33
                                    

Medya😂😂

Keyifli Okumalar...

......................................................................

"Vaz mı geçtin?"

"Evet öyle." yeşil gözlü oğlan omuz silkti.

Mikasa Armin ile şaşkınlık dolu bir bakış paylaştı. Şaşkınlardı çünkü Eren kafasına koyduğu bir şey varsa gerçekleşene kadar burnunun dikine gitmeye devam ederdi. Kolay kolay engel olamazdınız, ki bahsettikleri konu da o kadar basit değildi.

"Eğer Ksaver ile konuşmaktan vazgeçtiysen serum hakkında kimden bilgi alacağıź?" dedi Armin şaşkınca. "Ayrıca dün o kadar boşuna mı plan yap-"

"Hiç kimseden öğrenmeyeceğiz." dedi Eren, araya girdi. "Nasıl olsa deneyerek kendimiz öğrenebiliriz, değil mi? Durduk yere başımızı belaya sokmanın bir anlamı yok."

Armin yüzünü buruşturdu. "Alınma Eren fakat sanki ağzını oynatıyormuşsun da senin yerine başka biri konuşuyormuş gibi geliyor. Gerçekten istemediğine emin misin?"

Eren bu kez sinirlendi. Kaşlarını çattı. Elindeki atkıyı koltuğun üzerine koydu. "Eminim dedim ya! Niye üzerime geliyorsunuz? Bana engel olmak isteyen sen değil miydin Armin? Ksaver ile görüşmemi istemiyordun. Yanlış yapsam ayrı, doğrusunu yapsam ayrı dert."

"Tamam, tamam..." Armin onu yatıştırdı. "Sana inanıyorum."

"Ama ben inanmıyorum." Mikasa sessizliğini bozdu. Eren nin ağzından çıkan tek kelimeye inancı yoktu. "Dün gece yoktun, seni duydum. Evden dışarı çıktın. Çok geç bir saatte yanıma döndün. Nereye gittin?"

Bekledigi gibi Eren hemen kaşlarını çattı. "Ne ima ediyorsun?"

"Yalan söylediğini." dedi Mikasa tereddüt etmeden. "Bizsiz Ksaver i görmeye gittin, değil mi?" bu tam da Eren nin yapabileceği bir hareketti.
Ancak oğlan inkar etti.

"Kendi evime, babamın odasında sakladığı serumları almaya gittim." dedi Eren, gözlerinin içine dik dik baktı. "Inanmıyorsan hepsi yatağının altında duruyor."

"Gecenin o vaktinde? Gündüzü bekleyemez miydin?"

"Uyku tutmadı." dedi Eren, anlamlı bir bakış attı. Bu kez yorgun görünüyordu. "Tanrı aşkına Mikasa, annemden daha fazla annem gibi davranıyorsun."

Mikasa bir şey söylemedi. Üstelemeyecekti ama tamamen de unutmuş değildi.

"Ayrıca Crista yı Reiner ın evine çağırdım, bizi orada bekliyor." dedi Eren. "Şu mesele için. Biraz acele edelim."

"Onu neden buraya çağırmadın ki?" Armin kaşlarını büzdü, gergin görünüyordu. "Mikasa nın evinde daha rahat konuşurduk."

"Eğer silahları görürse daha kolay vazgeçer diye düşündüm." dedi Eren, omuz silkti.

"Siz neyden bahsediyorsunuz?" dedi Mikasa şaşkınca. Ne hakkında konuştuklarını anlamıyordu. "Crista ya neden silahları gösterecekmişsin?"

Eren rahatsızca ensesini kaşıdı. "Ee... Çünkü o da.. bu işe dahil olmak istiyor. Sasha ve Armin e yardım etmek isteyince ne yapacağımı bilemedim. Özellikle kafenin elden gitmesine çok üzülmüş."

"Hayır demeliydin." dedi Mikasa, bu kez kızmadan edemedi. "Bak çok kolay, hayır. Sasha yı kabul edebilirim ama Crista olmaz. Armin sen nasıl evet dersin? Kızı bu pisliğe bulaştıramaya hakkımız yok. O fazla saf ve temiz. Zaten soygun konusunda bize ne gibi bir yardımı dokunabilir ki?"

ACKERMANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin