ACKERMANS

73. Bölüm ~ Misafir ~

"Neyseki büyük bir hasar yok."

İtfaiye ekibiyle konuşan Erwin nihayet yanlarına geldi. Saatlerdir evin önünde yangına neyin sebep olduğunu öğrenmeye çalışıyorlardı. Binanın tamamında kalıcı bir hasar yoktu fakat Hange nin dairesinin pencerelerinden hala is ve duman çıkıyordu. Hange ise Aecor dan ayrıldıklarından beri sessizdi. Levi ın arabasının içinde omuzlarına verilen battaniye ile dalgın dalgın oturuyordu. Kucağındaki Mr. Whisker ise göğsüne kıvrılmıştı. Eğer Hange onu ev sahibine emanet etmemiş olsaydı hayvan da eşyalar gibi ızgaraya dönecekti. 

"Dairesinin tamamı kül içinde kalmış." dedi Levi kızgınca. "Eğer Aecor a gelmeye karar vermeseydi içeride ölüp gidecekti!" 

"Binadan bahsediyordum Levi." dedi Erwin, ondan daha kontrollü bir ses tonuyla yanıt verdi. Apartmanın önündeki insan kalabalığına işaret etti. "Orada yaşayan tek kişi Hange değildi, binada çocuklu aileler de varmış. Neyseki ölen kimse yok." 

Levi burnunun kemerini sıktı. Söz konusu Hangeys dünya yansa umurunda olmadığını söyleyecekti fakat bundan vazgeçti. Bencilceydi fakat sinirleri fazlasıyla gergindi. "Nasıl olmuş?" 

"Yangın Hange nin dairesinden çıkmış, orası açık. Patlama noktası mutfak. İtfaiye ekibi etrafı taradılar fakat henüz yangına sebebiyet veren somut bir delil bulamadılar." dedi Erwin. "Evden çıkarken ocağın altını açık unutmuş olabilir, bu doğal. Ya da..." 

"Ya da ne?" dedi Levi. Kalbi tekledi. Ne söyleyeceğini anlamıştı fakat duymaya hazır değildi.  

Erwin hemen cevap vermedi. Dile getirmek istemediği açıktı. "Seni korkutmak istemem fakat... kundaklama olabilir." 

Levi ellerini saçlarının içinden geçirdi. "O sürtüğü geberteceğim." 

"Levi, bu sadece ihtimal-" 

"Delil yok dedin! Ondan başka kim Hange yi öldürmek istesin?" diye kükredi Levi. Kan beynine sıçradı. Etrafında deli gibi volta atmaya başladı. Caven bu kadar ileri gitmeye cesaret etmiş olamazdı. Demek uzun zamandır ses seda çıkarmamasının sebebi buydu. Düşününce mantıklıydı, güya Kenny i öldürdüğü için ondan Hange yi çalmaya çalışıyordu. Neden beklemişti ki? Neden yaşamasına izin vermişti? Caven olduğunu öğrendiği gün işini bitirmiş olmalıydı. Levi o çakmağı çakan parmakları kıracak, Hange nin dairesine adım atmayı deneyen bacaklarını yerinden koparıp ölene kadar Caven e işkence yapacağına yemin etti. 

"Hala elimizde delil yok." dedi Erwin ciddiyetle. Sıkıntı içinde arabaya baktı. "Hange ile konuş." 

Levi zaten Erwin gelmeden önce saatlerdir Hange ile konuşuyordu. Defalarca evden çıkmadan önce yanan herhangi bir şey unutup unutmadığını sormuştu fakat kadının verdiği yanıt aynıydı. Kendisi de emin değildi, lafı sürekli çevirip duruyordu. Arabanın yanına yürüdü, kapıyı açtı ve kadının yanına oturdu. 

Hange geldiğini fark edince başını ona cevirdi. "Ne olmuş? Erwin konuştu mu?" 

"Bilmiyorlar. Yangın senin dairende çıkmış fakat neyin sebep olduğunu bulamamışlar." dedi Levi, sesindeki sabırsız tonu olabildiğince yok etmeye çalıştı. "Sen iyi misin?" 

"Evet, sorun değil." dedi Hange, başını salladı ancak söylediği gibi görünmüyordu. Yüzündeki ifade iyi olmaktan çok uzaktı. Kucağında duran Mr Whisker ın başını okşadı. "Sonuçta ilk kez yaşadığım yerden sürülmüyorum." 

"Seni güvenli bir yere yerleştirmeliyiz." dedi Levi, ardından Hange nin tepkisini ölçmek için ekledi. "Erwin Caven nin işi olduğunu düşünüyor." 

"Biliyorum." dedi Hange, ona bakmadı. "Zaten tahmin etmiştim." 

Levi şaşırmadan edemedi. "İnkar etmeyecek misin?"