26. Bölüm ~ Özlemek ~

672 80 111
                                    

" Ah... Gelin, gelin... Buna ikiniz de bayılacaksınız."

Erwin ve Levi, bir cinayet mahalline değil de onları lunaparka davet ediyormuş gibi davranan Hange yi küçük bir apartman dairesinin içindeki mutfağa doğru takip ettiler. Levi ilk başta neye bakması gerektiğini anlamadı, yerde herhangi bir ceset ya da kan lekesi yoktu. Olaya olmayan ilgisini iyice yitirdi. Yemek masası temiz, raflar düzenli ve sevinmesine neden olan mutfak penceresi ağzına kadar açıktı. En azından bu kez nefes alabilecekti.

" Neye bakmamız gerekiyor dört göz?" dedi Levi kendini tutamadan.

" Hiçbir şeye." dedi Hange, kocaman sırıttı. " Şansını denemek ister misin Erwin?"

Erwin çoktan etrafta dolaşmaya başlamıştı bile. Mutfak evin kalanı gibi küçüktü, incelenecek çok az yer vardı. Sarışın adam balkonu kontrol ettikten sonra çatılı kalın kaşlarıyla yanlarına geri döndü. " Içeride beni rahatsız eden bir şeyler var ama adını koyamıyorum. Bilgi ver Hange. Şikâyet ne?"

" Hislerinde yanılmıyorsun, bu mutfakta bir cinayet işlendi." dedi Hange. " Alt katta oturan komşu evde boğuşma ve kavga sesleri duymuş. Sabaha kadar da sürmüş. Sesler aniden kesilince endişelenmiş ve polise ihbar etmiş. Adam elbette yanılıyor da olabilirdi. Meraklı komşuları bilirsiniz, her şeye burunlarını sokarlar. Hatta benim de bir tane-"

" Hange. Konudan sapıyorsun." Erwin uyardı.

" Pardon... Nerede kalmıştım? Ha,
Polisler eve girdiğinde kimseyi bulamamışlar. Adam ifadesinde yukarıdan balkonuna cam kırıkları düştüğünü söylemiş. Fakat ilginç olan kısmı etrafta kırık cam falan gördünüz mü?"

Erwin çenesini kaşıdı. " Balkon kapısındaki cam yerinde değil. Bu da demek oluyor ki cinayet gerçekten mutfakta işlendi."

" Aynen." Hange ona parlakça gülümsedi.

Her ne kadar konuya ilgisiz görünmeye çalışsa da Levi belirtmeden es geçemedi. " Bunun bir cinayet olduğunu söyleyen kim?" Belki sadece bir kavgaydı ve gerizekalı meraklı komşunun teki yüzünden sabah kahvaltısını etmeden buraya kadar Erwin nin peşinden sürüklenmek zorunda kalmıştı.

" Ben de bunu sormanı bekliyordum!" dedi Hange, " Biriyle kavga ettikten sonra neden apar topar evi temizlemeye kalkışır insan? İcerideki yoğun soda kokusunu siz de alıyor musunuz?"

" Temiz olduğu için?" dedi Levi, kollarını gögsünde kavuşturdu.
" Bazılarının mutfağı seninki gibi bok götürmüyor."

" Mümkün, fakat normal insanlardan bahsediyoruz Levi, senin gibi temiz ucubelerden değil. " dedi Hange.

Levi sadece gözlerini devirdi.

" Asıl konu şu ki," diye devam etti Hange. "Normal insanlar her şeyi temizlemez. Evde ne parmak izi ne de DNA örneği bulamadım. Çılgınca değil mi?"

Erwin " Şu komşu nerede? Yeniden ifadesini almak istiyorum."

" Aşağıda polislerle birlikte. Biraz korkmuş görünüyordu, su vermelerini söyledim." dedi Hange.

" Iyi." dedi Erwin, kapıya yakın durmaya çalışan Levi ya döndü. " Gel Levi. Eminim daha önce kimsenin ifadesini almamışsındır." 

Levi omuz silkti. " Elbette aldım."

" Kast ettiğim şey işkence içermeyen türden." diye düzeltti Erwin.

Levi biraz düşündü. Daha sonra ellerini cebine soktu. " Daha önce kimsenin ifadesini almadım."

Aşağı indiklerinde de meraklı komşu Hange nin anlattıklarından farklı bir şey söylemedi. Tüm bu sohbet ve konuşma süreci Levi ya tamamen zaman kaybı gibi geliyordu. Yumruklar ve silahlar konuşmalıydı, kelimeler sadece laf salatasıydı.
Ancak Erwin konuşma kısmını daha çok seviyor gibi görünüyordu. Adam bazen anlamsız gibi görünen konulardan Levi ın anlayamadığı bir sürü detay ortaya çıkarıyordu.

ACKERMANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin