"Her zaman güvensizlik göstermek, her zaman güvenmek kadar büyük bir yanlışlıktır."
Goethe
*
"Bu da ne cehennem şimdi?"
Nanaba, Erwin nin kırışık kağıt parçasına büyük harflerle yazdığı kelimelere şaşkınlık içinde bakmaya devam etti. Şifreyi çözdüğünü haber verince apar topar evinin yakınındaki bir kafede buluşmuşlardı. Açıkçası bu kadar kısa sürede deşifre etmesini beklemiyordu. Kelimeleri içinden birkaç defa tekrarladı fakat her tekrar edişinde kafası daha da karışıyordu.
Herkes söylediği yalanların bedelini ödeyecek
"Ne düşünüyorsun?" Erwin hiç bitmeyecekmiş gibi gelen sessizliğe son verdi. Kahvesinden uzun bir yudum aldı.
Nanaba nın artık en ufak şüphesi kalmamıştı. Foster geçmişte birilerinin canını fena yakmıştı. Bu intikamın meyveleriydi. "En azından sıradan bir soygun olmadığı kesinleşti. Bu bir oyun. Söylenen yalanlar ve ödenecek bedellerden kastı ne olabilir?"
Erwin fincanını bırakmadan masanın üstüne koydu. "Foster a düşmanı olup olmadığını sormalısın."
Nanaba da bunu düşünmüştü. Mesaj alanen tehditti. Ancak onun merak ettiği şey mesaj değildi. "Bana hırsızın kim olduğunu bildiğini söylemiştin."
"Ah... Evet. Söylemiştim değil mi?" Erwin fincanıyla oynamayı bıraktı. Çenesindeki ufak kılları kaşıdı. "Söylediğim her şeyi unut... Yanılmışım. Mesaj tahmin ettiğimden farklı çıktı."
Nanaba şaşırdı. Yanılıyor olsa bile Erwin birinden şüpheleniyorsa bu göz ardı edilebilecek bir şüphe olamazdı. "Kimden şüphelendin?"
Erwin sessizliğini korumaya devam etti. Dışarıdaki caddeye bakıyordu. Trafik sıkışıktı. Birkaç insan küfredip kornaya basıyorlardı.
"Kabul edersin ki vigenere sıradan hırsızların kullanabileceği bir kodlama yöntemi değil. Çoğu eğitimsiz, okumamış insanlar." dedi Erwin. Bir dakikalık duraksamanın ardından devam etti. "Levi ın geri döndüğünü düşünmüştüm."
Nanaba donakaldı. "Bu mümkün değil." niye böyle cümle kurmuştu ki? Güvenlik görevlisinin anlattığı şeylerden sonra kendisi de Ackerman dan şüphelenmemiş miydi? Ama bu Hange den gerçeği öğrenmeden önceydi, Nanaba nın öyle düşünmekte sebepleri vardı. Erwin nin sebebi neydi?
Bakışları fazla sorgulayıcı olacak ki Erwin ne sormak istediğini anladı. "Levi ile bu şifreleme yöntemiyle tanıştım. Vigenere yi görünce Paradis e geri döndüğünü sandım. Fakat yanılmışım. Levi ın banka soymak için hiçbir sebebi yok."
Nanaba nın safrası yanmaya başladı. Eğer hırsızların tek derdi para olsaydı Erwin e daha kolay inanabilirdi.
"Diyelim ki elebaşları Ackerman. Geçmişte Foster ile bir husumeti var mıydı?"Erwin omuz silkti. "Bildiğim kadarıyla yok. Olsa bile iki yıl beklemek için hiçbir sebebi yoktu. Dediğim gibi Nanaba... Sadece bir ihtimalden bahsediyoruz."
Nanaba başını salladı. Kendi kahvesine uzandı fakat soğumuştu. Yorgunca iç çekti. Erwin nin cevabı yeterince tatmin edici değildi.
"Bilmen gereken bir konu daha var." aniden ekledi Erwin. "Senden sonra yanıma Sylvia Foster geldi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACKERMANS
Fanfic"Bu dünya uğruna yaşamaya değer birçok güzellikle doluydu. Fakat Ackermanlar için... Başından beri acımasızdı." * Attack on Titan için yazılmış bir Polisiye AU dur. *Levihan *Eremika Umarım beğenirsiniz. Keyifli Okumalar... (Kapaktaki fan art nx...