ACKERMANS

55. Bölüm ~ Tehdit ~

"Bu ne demek oluyor?"

Levi ın, Erwin nin gönderdiği konuma gelmesi zaman almadı. Daha önceden mekana aşinaydı. Burası onunla tanıştıkları bardı. Telefonunu cebinden çıkarıp ekranı sarışın adamın önüne sürdü. "Ne zaman geldi?"

"Bu gece." dedi Erwin. Kalın kaşları çatılıydı. Levi ın telefonunda açık duran fotoğrafı gergin gergin süzdü. Bu Kenny i öldürdüğü gece uzaktan çekilmiş bir kareydi. "Bizimle alay ediyor."

"Seninle." diye düzeltti Levi. Ona böyle bir fotoğraf gönderilmemişti. "Sıranın sana geleceği belliydi. Kenny i benim vurmadığımı zaten biliyor. Fotoğrafı hangi numaradan gönderdiğini buldun mu?"

"Tek kullanımlık telefon. Satın aldığı dükkâna gittim fakat hiçbir şey çıkmadı." dedi Erwin yorgunca. Göz altları morarmıştı. Bütün gece uyumadığı belliydi. " Eğer elinde fotoğraf varsa video da olmalı. Bu iş gitgide boktan bir hal alıyor. Her kimse susturulması gerekiyor."

"Neden umrunda olsun ki?" dedi Levi.
"Zaten herifi bulduğumuzda teslim olacaksın. Video yu polislere göndermesi neyi değiştirir ki?"

"Çok şeyi." dedi Erwin ciddiyetle. "Zaten niyeti bu olmalı. Beni vaktinden önce içeri attıracak ki kim olduğunu bulmamız zorlaşsın. Hala kim olduğunu bilmiyor musun? Şüphe ettiğin hiç kimse yok mu?"

Levi ın hiçbir fikri yoktu. Eğer ona vicdan azabı çektirmek için insanları öldürmemiş olsaydı tehditler umurunda bile olmazdı. Bu manyak ona mesaj bırakmak için insanları öldürüyordu ya da ölü bedenleri kullanıyordu.

"Bilerek hiçbir şey söylemiyorsun, değil mi?" Erwin suskunluğunu yanlış tarafa yordu. "Köşeye sıkışmış olmamdan zevk alıyorsun."

Levi kaşlarını çattı. "Kim olduğunu bilseydim açıklamak için bir saniye bile beklemezdim. Hapse girmeni benden daha fazla isteyen kimse olamaz."

Erwin "Sen de gireceksin."

"Kabullendim."

Erwin e gitme planından bahsetmedi. Gerçi... ögrenmesi artık pek umurunda değildi. Kaçmak veya kalmak... Iki seçenek de aynı kapıya çıkıyordu. Iki türlü de yalnız ve vicdanıyla başbaşa kalacaktı.

"Madem sen kim olduğunu bilmiyorsun, öyleyse olaya Hange yi dahil etmekten başka şansımız kalmadı." dedi Erwin. "Fotoğrafı görünce o gün neler olduğu hakkinda kafasında kurgu yapabilir. Köprüye gelmesini söyle."

"Olmaz."

"Neden?"

Nedeni belliydi. Hange nin adını duymak bile kaskatı kesilmesine sebep oluyordu. Gece olanlardan sonra bir araya gelme fikri kulağa rahatsız edici geliyordu. Bir daha görüşmek planda yoktu. Birbirlerini görmemeliydiler. Hele ki her şey kafasında bu kadar tazeyken.

Dokunuşu, sesi, nefesi...

Levi, anıları zihninden uzaklaştırmaya çalışırken yüzü tuhaf bir şekle girmiş olacak ki Erwin kızgın olduğunu sandı. "Hange yi korumak için onu uzak durmasını istediğini biliyorum ama buna mecburuz. Çok uzadı. Bir sürü insanın hayatı tehlikede. Herhangi birini öldürüp önümüze atabilir. Bu sebepsiz ölümler PPD deki diğer dedektiflerin dikkatini çekiyor."