22. Bölüm ~ Verilmiş Sözler ~

627 78 68
                                    

" Dün gece bir rüya gördüm."

Armin nin kitap rafını düzenlemeye çalışan Mikasa, elindeki yığını kutunun içine bırakıp oğlana döndü. "Ne hakkındaydı?"

" Tam olarak hatırlayamıyorum." dedi Eren dalgınca, kaşları hafifçe çatıldı.
" Sanırım hastanedeydim. Babam da oradaydı. Fakat hastaneye benzemiyordu. Sanki, laboratuvardı."

Mikasa " Ne yapıyordunuz?"

Eren ellerini sıkıntıyla saçlarından geçirdi. Sırtını tembel tembel koltuğa yasladı, derin bir iç çekti.

"Hatırlayamıyorum ama gözlerimi ne zaman kapatsam düşünebildiğim tek şey o şapşal rüya."

" Belki de bu bir işarettir." dedi Mikasa basitçe.

Eren şaşkınca kıza baktı. " Neyin işareti?"

" Oturmayı bırakıp bu kutuları doldurmama yardım etmenin işareti." Mikasa, tek kaşını kaldırdı. Raftaki en kalın kitabı alıp Eren e fırlattı. " Armin e taşınmasında yardım edeceğimize söz verdik."

Kitap göğsüne çarpınca Eren iki büklüm oldu. Mikasa ya huysuz bir bakış attı. " Bu acele neden? Alt tarafı  yanıma taşınıyor. Ayrıca ben vuruldum, unuttun mu? Yaralıyım."

" Ve iki ay önceydi."

Mikasa kitapları dikkatle indirmeye devam etti. Çoğu insan, hayvan ve bitkilerle ilgili ceşitli bilgilerle dolu ansiklopedilerdi. Bitkiler hakkında olanın kapağını açıp göz attı. Sayfalarda anlamını bilmediği tonlarca latince sözcük vardı.

" Ya sen? Kalacak bir yer buldun mu?"

" Henüz değil." dedi Mikasa, kitabı kapattıp digerlerinin yanına bıraktı.
" Taşınma mevzusu bitsin, hallederim."

" Biliyorsun, teklifim hala geçerli Mikasa." dedi Eren, ses tonu ciddileşti. " Sen de bizimle kalabilirsin. Evde yeterince oda var."

Bu konuyu daha önce konuşmuşlardı ve Mikasa ona yine aynı cevabı verdi.
" Hayır, polis peşimdeyken ne senin, ne Armin nin ne de Carla nın başını belaya sokmak istemiyorum. Hange sizinle arkadaş olduğumu biliyor. Bakacakları ilk yer senin evin olur. Ayrıca bu Armin nin de şüphesini iyice üzerime çeker. Tek başıma kalmam en iyisi."

"Iyi, pekala." dedi Eren, gözlerini devirdi. " Ama başın belaya girerse bir dahaki sefere onlara Armin i veririm."

Mikasa güldü. " Öyle bir sefer bir daha asla olmayacak. Söz veriyorum."

Eren oturduğu yerden ayağa kalktı, yanına yürüdü. Kollarını göğsünde kavuşturup omzunu kitaplığa yasladı.
" Hayatın hep böyle miydi? Nasıl olur da bunca şeyi bizden gizlemeyi başardın? Demek telefon geldiğinde kaçıp gitmelerin bu yüzdendi."

Mikasa nın yüzü asıldı. Elindeki kitabı kutuya yavaşça bıraktı. " Eğer en heyecanlı yerinde saçma sapan iz sürme ya da suikast planları yüzünden eve çağrılsaydın o ses tonunu kullanmazdın."

Eren gözlerini kırpıştırdı. " Ses tonumda ne varmış?"

" Ilginç ve heyecan verici buluyorsun ama öyle değil." dedi Mikasa. Derin bir üzüntüyle gözlerine baktı. "Sizinle takılmak hayatımda yaptığım en güzel ve normal şeydi. Zaten bir daha asla o hayata geri dönmeyeceğim... Artık yalan söylemek zorunda olmadığım için mutluyum."

Eren bir süre yanıt vermedi. " Ben de seni sürekli neden hayatta bir amacın olmadığı için yargılardım. Sen ise sadece mutlu olmak istediğini söylerdin... Herkes kariyer planları yaparken dondurma dükkanında bu yüzden çalışmayı tercih ettin, değil mi? Bunun seni neden mutlu ettiğini şimdi anlıyorum... O gün söylediğim her şey için özür dilerim."

ACKERMANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin