" O dondurma dükkanında bir daha çalışmayacaksın."
" Hadi ama Levi! Dükkana sadece bir kere uğradı-"
" Kurbanla konuşmama sebep oldun. Beni gördü!" dedi Levi öfkeyle. Boynundaki damar mosmor olmuştu.
" Yine senin o aptal veledin yüzünden bir çuval incir berbat oldu! Jeager bir gün hepimizin sonu olacak."" Eren nin bununla ne alakası var?" Mikasa ters ters ona baktı. "Biz sadece film izlemeye geldik."
Mikasa Levi yı hiç bu kadar kızgın görmemişti. Odanın ıçınde deni danalar gibi voltalar atıyor, elindeki bıçağı parmaklarının arasında hızlı hızlı çeviriyordu. Haklıydı ama onu ya da Eren i suçlaması mantıksızdı. Sinema salonunda bulunmaları anlamlandıramadıkları tuhaf bir tesadüften ibaretti. " Neden Hange yi öldürmek istiyorsun? Kadın bizim dünyamıza aitmiş gibi görünmü-"
" Ona adıyla seslenmeyi kes!" diye tısladı Levi. " Bugüne kadar kimi öldürmek için nedenimiz oldu?"
Mikasa " Peki müşterin kim? Ölmesini kim istiyor?" dedi.
" Kenny."
Mikasa daha da şaşırdı. " Ama neden-"
" Bu seni ilgilendirmez, kendi işine bak." cevabı yapıştırdı Levi. " Konu kapandı. Zaten Kenny seni üniversiteye gönderecek. Odaklanman gereken tek şey bu."
" Ne?" dedi Mikasa şok içinde. Oturduğu yerden ayağa kalktı. " Ama neden? Durup dururken nereden çıktı bu mesele?"
" Beni ilgilendirmiyor. Ne cehennem merak ediyorsan kendisine sor." kestirip attı Levi, volta atmayı bıraktı. Bıçağı sertçe bir sürü kağıdın asılı durduğu mantarlı tabloya firlattı. Keskin taraf Hange nin suratının tam ortasında sabitlendi. " Kafede artık istesen de çalışamazsın. Bitti."
" Buna sen karar veremezsin."
Levi, meydan okuyan bir tavırla bakışlarını ona diken Mikasaya tek kaşını kaldırdı. " Verdim bile."
" Hangi sıfatla?" dedi Mikasa soğukça. " Sen benim ailem degilsin."
Aralarında uzun bir sessizlik oldu. Levi öyle olmadıklarını en başından beri biliyordu fakat Mikasa nın daha önce yüzüne karşı dile getirdiğini duymamıştı. Yerinden kıpırdamadı ancak Mikasa ağzından çıkan sözlere pişman olmuş gibi gorünüyordu. Bir adım öne çıktı.
" Ben öyle demek iste-"
" İyi. " dedi Levi, kıza doğru birkaç adım attı. Mikasa nın göz kapağının seğirdiğini görünce bundan biraz daha tatmin oldu. Sessizce suratına tısladı. " Madem lanet olası kıçına bakabilecek kadar büyüdüğünü söylüyorsun, öyle olsun. Hangi cehennemde çalışmak istiyorsan çalış. Fakat ne sen ne de Jeager ın işimi engelleyecek kasıtlı ya da kasıtsız tek bir hamle daha yaptığınızı görürsem," kızı atkısından yakaladı. " seni de, onu da kurbanla birlikte o dondurma dükkanına gömerim." dedi ve ardından onu hafifçe iterek atkıyı serbest bıraktı. " Kenny e kendin hesap verirsin ve bu kez seni korumayacağım."
O günden sonra Mikasa kafede kaldığı yerden çalışmaya devam etti. Her ne kadar Levi ya deli gibi kızgın olsa da neden bu kadar katı davrandığını daha sonra anladı. Hange telefonunu almaya geldikten sonra - Sasha ya verdirmişti, kendi ortalıklarda gözükmedi - kafeye daha sık uğramaya başladı. Neredeyse haftanın her günü dondurma dükkanını ziyaret ediyordu. Haftanın her günü yemek için belirledigi dondurma planı çizelgesi bile vardı.
Pazartesi çilekli, salı kakaolu, çarşamba limonlu, perşembe frambuazlı, cuma vanilya ve çikolatalı, cumartesi karamelli ve pazar sadece vanilyalı alıyordu. Hepsi de çikolata sosluydu. Hange nin bunu yapmasından hoşlanmıyordu çünkü Mikasa kendini suçlu hissediyordu. Kadını sevmeye başlamıştı, bu iyi değildi. Levi ın öldürmeyi planladığı bir kadınla duygusal bağ kuramazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACKERMANS
Fanfic"Bu dünya uğruna yaşamaya değer birçok güzellikle doluydu. Fakat Ackermanlar için... Başından beri acımasızdı." * Attack on Titan için yazılmış bir Polisiye AU dur. *Levihan *Eremika Umarım beğenirsiniz. Keyifli Okumalar... (Kapaktaki fan art nx...