ACKERMANS

Epilog ~ 5

Kuduruk Leaky niz yine kendini tutamadı, kitabı bitirdik demiştim ama aklıma başka fikirler gelince... Siz beni hiç ciddiye almayın, bilenler bilir sağım solum belli olmaz🤭

Herneyse, biz dönelim asıl konuya.

Uyarı: Hange ve eee.... 

Eee...

Korkmayın Moblit değil djhdhgsyhd Hange x Erwin içerir. Eğer bu shipleri sevmiyorsanız okumayın. Şimdi diceksiniz "ee hani hikayenin başında Erwin Levi den hoşlaniyordu demiştin?" Hikayenin gidişatından neler olduğunu anlarsınız, o yüzden pek yorum yapmayayım spoiler olmasın. Bir onceki epilog un devamı niteliğindedir. (Evet, erurihan shipliyorum. Bu üçü içerdigi sürece umurumda degil hzhdnxb Ilham olan olissio ya çok teşekkür ediyoree💕  )

Keyifli Okumalar...

............................................................................

Bir Bardak Intikam

Iyi misin?"

Kahverengi saçlı kadın başını salladı. Nedense hiçbir şey hissetmiyordu. Öfke bile. Yorulmuştu. Bu iyi olduğu anlamına mı geliyordu? "Sigaran var mı?"

Erwin başını iki yana salladı. "Bir şeyler içmek ister misin?"

Hange yi tanıyan aklı başında herkes onunla içilmemesi gerektiğini bilirdi. Çünkü alkol onu dengesiz biri yapıyordu. Tek başına içmeyi de sevmiyordu. Erwin, unutmaya ihtiyaç duydugunu sezmiş olacak ki bu kez bazı şeylerden ödün veriyordu. Hange teklife başını salladı. "Burada ne yapıyorsun?"

Erwin omuz silkti.

Hange Mr. Whisker ı yeniden kucağına aldıktan sonra birlikte, evlerden kurtulana kadar cadde boyunca kaldırımda yürüdüler. Ne Hange az önce yamulttuğu araba hakkında yorum yaptı, ne Erwin açıklama bekledi. Ikisi de onu neyin bu kadar öfkelendirdiğini gayet iyi biliyorlardı. Yine de sahip olduğu olumsuz enerjiyi üzerinden atmak iyi gelmişti. Levi birden karşısına çıksa ona öfke kusacak hali bile yoktu. Önlerine çıkan ilk mekana girdiler. Içerisi loş ve kalabalıktı. Tam da Hange nin istediği gibi. Gürültüden kendi iç sesini dinlemeye fırsat bulamazdı, karanlık yüzünü ve kederini diger insanlardan saklardı. Erwin ikisine de birer bira söyledikten sonra en köşedeki boş masaya oturdular. Kapılmamış olması büyük şanstı.

"Güzel bar." yorum yaptı Hange. "Yolu biliyor gibisin. Daha önce geldin mi?"

Erwin başını olumlu anlamda salladı. "Kenny i öldürmesi için Levi ya para teklif ettiğim yer burasıydı."

Hange ister istemez huzursuz oldu. Levi dan bahsetmek istemiyordu. Hele ki anıları yad etmek, asla. Ama aylardır merak ettiği birkaç şey vardı. Konusu açılmışken sormanın zararı yoktu. Kendi birasını kafasına dikti. Eğer sarhoş olursa konuşmak daha az acı verici olurdu. "Bizim tarafımıza geçeceğini nereden biliyordun? Seni öldürebilirdi."

Erwin "Bilmiyordum." itiraf etti. Biradan uzun bir yudum aldıktan sonra "Kumar oynuyordum." dedi. "Kendi müşterilerinin olduğundan haberim vardı. Kenny nin arkasından iş çeviriyorsa sakladığı başka şeyler de vardır diye düşündüm. Insani duygulara sahip olması gibi."

"O bir insan değil." dedi Hange. Kucağında oturan Mr. Whisker ın başını okşadı. Öyle olsaydı arkasına bakmadan çekip gitmez, Caven sürtüğüne inanmak yerine Hange yi dinlerdi. Bir süre sessizce biralarını içtiler. Bardaklar boşaldıkça Hange yenisini söyledi. Artık daha az canı acıyordu. Biranın göğsünde yarattığı sıcaklık ve uyuşma iyi gelmişti. Her başını kaldırdığında dünya biraz daha dönüyordu. Bu yüzden başını çenesine yasladı. Neredeyse neden üzgün olduğunu unutacaktı, gelen gülme isteğini bastıramıyordu. Uzerine yanlışlıkla bira dökünce Mr. Whisker tıslayarak kucağından atladı ve masanın altına kaçtı.