ACKERMANS

13. Bölüm ~ Veda ~

" Sen kan kusmaya başlamadan önce..." Mikasa mutfaktan içeri giren Levi ya alnını kırıştırdı. " DNA örneğinden hiçbir sonuç çıkmadı. Örnek kimseyle eşleşmedi. Endişelenecek bir konu kalmadı."

Sabahın dördünden beri ayakta olan Levi, kanlanmış gri gözlerini ters ters kıza dikti. O kadar uykusuzdu ki göz altları mosmor olmuştu. Rafta duran çay kavanozunun kapağını açıp kendine makinede sıcak su ısıttı. Şekersiz, sıcak ve yorgunluğunu alacak acı bir çaya ihtiyacı vardı. 

" Hadi ya?"

" Tek sorun Eren nin daha fazla delirmiş olması." devam etti Mikasa, ellerini beline yerleştirdi. Merakla arkası dönük duran adamı izledi.
" Hange yi polis merkezinden dışarı çıkarmayı nasıl başardın? Ne desem bir türlü beni dinlemedi." Levi cevap vermeyince daha da meraklanan Mikasa "Onu vurdun mu yoksa?" diye ekledi sessizce.

Levi yine cevap vermedi. Bunun yerine kaynar suyu fincanına döküp demli çayı üzerine ekledi. Masaya oturdu, çayından Mikasa yı iyice uyuz eden uzun bir yudum aldı. " Evet."

Mikasa sonunda rahat bir nefes bıraktı. Ellerini saçlarının içinden geçirdi ve Levi ın yanındaki sandalyeye oturdu. " Buna sevinmemin yanlış olduğunu biliyorum fakat Hange ölmeliydi. Özür dilerim Levi... Kruger cinayetini araştırmaya devam ettiği sürece başım daha fazla belaya girecekti. En azından polisler şimdi başka bir cinayetle meşgul olacaklardır."

Levi başka bir yudum için fincanı tepesinden tutarken ona tuhaf bir bakış attı. "Neden özür diliyorsun ki?"

Mikasa omuz silkti. "Bilmiyorum... Daha önce öldürmek zorunda kaldığın insanlarla vakit geçirmek zorunda kalmamıştın. Bu biraz da benim suçum sayılır. Ama her şey sona erdi, değil mi? Ayrıca Kenny de senden onu öldürmeni istemişti deği-"

" Onu vurdum dedim," dedi Levi sakince, " Öldürdüm demedim."

Mikasa nın gözleri kocaman oldu.
" Ne-"

" Boşver şimdi o kadını." dedi Levi,fincanı elinden bıraktı. Sandalyesinde daha dik oturup Mikasa ya döndü. " Kruger cinayetinden daha büyük sorunlarımız var."

 Levi her zaman ciddi görünürdü fakat ses tonu böyle olduğu zaman gerçekten bir sorun olduğu anlamına gelirdi. Mikasa devam etmesi için hiçbir şey söylemedi.

" Hange Kenny için çalıştığımı biliyor." dedi Levi, konuyu dolandırmadı. " Senin de. Yarın hepimizi hapse tıkmak için polis tarafından eve baskın düzenlenecek."

Mikasa öyle dehşete düşmüştü ki ne tepki vereceğini bilemedi. " N-nasıl?"

" Nasıl olduğunun bir önemi yok." Levi kestirip attı. " Ayrıca Kruger ı senin öldürdüğünden de haberi var. Hange DNA sonuçlarını değiştirdi. Yarına kadar bir anlaşma yaptık. Eğer ona Kenny i verirsem bu baskın gerçekleşmeyecek fakat senin durumun için yapabileceğim hiçbir şey yok. Elinde cinayetle ilgili kanıtlar var." cebinden beyaz bir zarf çıkarıp masanın üzerine koydu.  "Yarın sabah altıda Brugge a doğru bir uçak kalkacak. Sen sadece eşyalarını topla, gerisini düşünmene gerek yok. Kalacağın yer çoktan ayarlandı. Zarfın içinde sahte kimliğin ve uçak biletin-"

Mikasa sandalyesini geriye sürüp yerinden kalktı. " Levi sen ne cehennem söylediğinin farkında mısın?" hangi biri için hayrete düşmeliydi bilmiyordu. "Lanet olası Brugge neresi onu bile bilmiyorum! Kenny i durup dururken neden polislere teslim ediyorsun? Bunu yapamazsın-"

"Bu senin anlayabileceğin bir mesele değil Mikasa." dedi Levi, kızın yüzündeki sinirli ifadeyi umursamadı. Çaydan bir yudum daha aldı. " Sadece ne diyorsam onu yap."