ACKERMANS

66. Bölüm ~ Kaybetmek ~

"Size gitmenizi söylemiştim."

Hange ve Levi, Erwin nin soğuk tavrına aldırış göstermeden arabaya bindiler. Hange yanına otururken Levi da arkalarına geçti.

Hange emniyet kemerini taktıktan sonra "Zaman kaybetmemeliydik, haklısın fakat bu hatamızı telafini etmek istemediğimiz anlamına gelmez." dedi.

"Sen istiyorsun." onu düzeltti Levi. Hange ile geçirdiği vakitten hiç de pişman değildi. Eğer onu zorlamasaydı Erwin nin peşinden gitmezdi de. Sadece Caven nin yine ne çevirdiğini merak ediyordu. Bu kez oyuna kendisinin de teşrif edip etmeyeceğini görmek istiyordu. O sürtük yeterince başını ağrıtmıştı. Artık çenesinin kapatılması gerekiyordu.

Sonsuza kadar.

"Yine bir köşede daha rahat iş pişiresiniz diye mi? Kalsın." dedi Erwin. "Belki de Nile daha ciddi insanlarla çalışmam konusunda haklıydı. Çünkü konu sizi ilgilendirmedikten sonra dünya yansa umurunuzda değil."

Hange yorgunca iç çekti. "Erwin yapma-"

"Kapa çeneni dört göz." Levi araya girdi, birden tepesi attı. Burada özür dilemesi gereken Hange değildi. "Seni umursamadığını iddia o kadın lanet kıçını korumak için Caven i bulmayatım diye günlerdir beni oyalıyor."

"Levi sus-"

"Neden Hange nin seni hiç ihbar etmediğini düşündün mü?" Kızgın bir ifadeyle arkasına dönen Hange yi umursamadan devam etti Levi. Erwin nin dikiz aynasındaki yansımasına dikti gözlerini. "Bunca zamandır sırf sen hapse girme diye mesleğini kaybetmek uğruna işlediğin cinayeti ört bas etmeye çalışıyor, susuyor. Hange gibi vefalı bir dostun merhametini hak etmiyorsun."

"Bu doğru mu?" Erwin şaşkınca Hange ye baktı.

Hange bir şey söylemedi, önüne geri döndü. Gözlüğünü rahatsızca burnuna oturttu. "Istifa edeceğim."

Bu kez şaşıran sadece Erwin değildi. Levi dogru duyup duymadığını teyit etmek için "Ne saçmalıyorsun?" dedi.

"Bu uzun zamandır düşündüğüm bir konuydu." dedi Hange, ikisine de bakmadı. "Ikiniz de hapse girdikten sonra hiçbir şey olmamış gibi yoluma devam edemem. Her ne kadar tanıdığım bir insan olsan da bu bir katili koruduğum gerçegini değiştirmez Erwin. Eğer istifa etmezsem bugüne kadar otopsisini yaptığım cesetlere ihanet etmiş olurum."

"Onlar sadece ceset." dedi Levi, kaşlarını çatmadan edemedi. "Bunu yapamazsın."

"Bir zamanlar ruhu olan cesetler." düzeltti Hange. Ses tonu fazla kesindi. "Olmaz. Yapamam."

"Istifa ettikten sonra ne yapacaksın?" dedi Erwin.

Hange omuz silkti. "Başımın çaresine bakarım."

Hayır, diye düşündü Levi. O an da kafasına dank etti. Hange nin ne kadar zamandır istifa etmeyi düşündüğünü bilmiyordu ama başının çaresine bakma olayı koca bir yalandı. Erwin hapse girdikten sonra Levi ile kaçmak istediği için çok sevdiği işini bırakacaktı ve bu cesareti birkac saat önce ona hapse girmek istemediğini söyleyerek kendisi vermişti. Levi, ne düşüneceğini bilmiyordu. Bir yanı bencil olmak, her şeyi geride bırakıp Hange ile onları kimsenin bulamayacağı bir yerde hayatına baştan başlamak; diğer yanı ise onun yüzünden hayatını çöpe atmasına izin vermek istemiyordu.

"Karar çoktan verildi Hange, baştan beri tüm riskleri hapse gireceğimi kabul ederek göze aldım ben." dedi Erwin. "Bu yolun geri dönüş yok. Seni de içine bulaştırdığım için beni affet. Devam etmek istemiyorsan anlarım çünkü benim yüzünden işini-"