Merhaba!
Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatırsanız hiç fena olmaz.
Satır arası yorumlarınızın hepsini okuduğumu unutmayın.
Keyifli okumalar...
9. Bölüm "Hastane"
***Zaman.
Çığ gibi gözümün önünden geçti, birçok kez vurulmuştum ve yine aynısı oluyordu. Önce o geldi gözlerimin önüne, sonra da gülümsemesi. Aslında bu gülümseme normal bir gülümseme değildi. Şimdi değil diyordu her seferinde, sırası değil diyordu. Gözlerim o sızıyla birlikte kapanırken, düşündüğüm tek şey kolumda ki kız çocuğuydu.
Her şey çok karışıktı, sesler çok karışıktı. Şuan ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ama kolumun o kız çocuğunu artık taşıyamıyacağına eminimdim. O tanıdık acı vücuduma girdiğinde artık canımı eskisi kadar yakmıyordu. Sonra bir ses işittim, kulağımdaki silahların sesini bile bastıran o sesi...
"Üsteğmen!" diye bağıran Emir Kara'nın sesini. Önce kızı korumalı bir yere götürmem gerekiyordu. Zorlukla kızın bütün ağırlığını diğer omzuma verdim, ve ayağa kalktım. Bulanıklaşan görüntülerin sebebi yeni vurulmuş olmamdı. O bulanıklıklardan bir yer seçtiğimde oraya doğru yürüdüm. Sonra onu gördüm, önce komutanlığını yaparak çocukları güvende olduğuna emin olup sonra da vakit kaybetmeden bize doğru koşan Emir komutan'ı.
Kayalığın arkasına geçtiğimde, bıraktım küçük kızı. Kendim de yavaş yavaş diz çöktüm yere. Elimi omzumdaki ağrıyan yere dokundum, elime gelen kan lekesiyle yüzümü buruşturdum. Bu sırada bütün timin bakışları kahrolmuşukla üstümdeydi, Umut'un bile... Ne kadar kötü durumda olduğumu siz düşünün. Kurşun sıyırıp geçmemişti, omzumu delmişti ama içinde mi değil mi şuan anlayamıyordum. Emir komutan geldi yanıma, tam önüme o da diz çöktü. Sesler azalıyordu. Ama sadece benim kulağımda mı yoksa geri mi çekiliyorlar anlayamadım.
"İyi misin? Üsteğmen, iyi misin?" dedi. Sesini ilk defa bu kadar telaşlı duyuyordum. Derin bir nefes efes almaya çalıştım ama bu yaramı sızlatınca dişlerimin arasından sert bir nefes verdim.
"Sakin ol," dedi fısıltıya yakın bir sesle. "Birazdan geçecek, ilk defa vurulmadın ya!" dedi dalgalı bir sesle. Omzum rüzgarın etkisiyle bir kez daha sızlayınca yine yüzümü buruşturdum. Emir anında beni göğsüne yaslayıp, omzumun boşta kalmasını sağladı. "Şş, geçecek şimdi." dedikten sonra bir yutkunma sesi duydum. "Dayan Deniz, az daha dayan."
"İyiyim," dedim sonunda o ilk ağrı geçtiğinde. O da biliyordu bunun ne zaman olacağını ve sakinleştirmeye çalışıyordu. Rahatlayan derin bir nefes verdiğinde silah sesleri tamamen kesilmiş, sert adım sesleri kulağıma yankılanıyordu. Bir süre sonra karşımda timi gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK NEFES |ARA VERİLDİ
AçãoÇocukluğunda parçalanan o küçük kız güçlü bir asker olursa? Ya da gittiği yerde hayatının aşkını bulursa? Peki geçmişi onu bırakmazsa? Çok, çok fazla soru.. Tek cevap; TEK NEFES Bu onların hikayesi, 2 cesur askerin... *** Kapak tasarımı @NnyksE ai...