Merhaba!
Nasılsınız?
Bölüm biraz karışık olabilir, lütfen anlamazsanız sondaki açıklamayı okuyun. Özellikle anlamazsanız, çünkü bölüm içi spoiler olabilir.
Yıldıza basarsanız çok mutlu olurum. Bir de lütfen sessiz okuyucu olmayın, en azından okuduktan sonra yorum yapın ki bende düşüncelerinizi anlayabileyim. Çoğu okuduğum yorum, soluksuz okudum yorum yapamadım oluyor.
Bölüme geçelim.
Keyifli okumalar.
36. Bölüm "Alevlerin Sesi"
EMİR KARA
Annemin rahmine düştüğüm gün, annem için acıydı. Ben, Emir Kara, annesi için acı bir çocuktu. Acı bir günde olmuştu, istemediği bir adam tarafından, istemediği bir anda, istemediği bir çocuk olmuştu. Belki yıllarca hissetirmedi ama intihar edip beni o adamın eline bıraktığında, ben çok iyi anlamıştım.
Annem bile beni sevmemişti.
O gece orada bu yaşımda olmak isterdim, babam olacak o adamı öldürene kadar dövmek, bir kadına bunu yaşattığın pişman etmek isterdim.
Oysa benim en büyük pişmanlığım, bendim.
Doğmaması gereken, hatta bir rahimde can bulmaması gereken bir çocuktum. Lüks evlerde, lüks arabalarla, lüks oyuncaklarla büyütüldüm. Böyle çocuklara verilmeyen tek bir şey vardı, biraz sevgi. Ne annem, ne de baba demeye utandığım adam tarafından sevildim. Annem ölmeden de arkadaşım yoktu zaten ama o intihar ettikten sonra bütün herkes benden uzaklaşmıştı.
Hoş, ben bile kendimden uzaklaşmışken onların yanımda olmasını beklemek hataydı.
Büyüdüm.
Ne kadar büyümek denilirse.
Türlü türlü zorluklardan geçtim, etrafımda ki insanlar buna babamda dahil kimse asker olmamı istemedi.
Sen zengin çocuğusun dedi biri bana, asker olmak senin neyine. Benden büyük bir çocuktu, gençti ama üstünde asker üniforması vardı. Yüzü de maskeliydi, yüzünü göremiyordum. Kahverengi gözlerini hatırlıyorum. Ona karşı çıktığımı hatırlıyorum, sana ne dediğimi, olacağım dediğimi. O gün hırs yaptım, babamdan çevremdekilerden gizli sınavlara girdim, kazandım. Babam öğrendiğimde büyüdün demedi, genç adam oldu bir şey yapmayayım demedi, önce beni dövmeyi düşündü. Sonra karşılık vereceğimi düşürdü, hayır vermeyecektim. O dayaktan sonra çekip gidecektim ama öyle olmadı. Bütün kartlarım, cebimde ki paralar, arabam alındı elimden. Sokakta kaldım bir başıma, sadece üstümde kıyafetlerim varken. Hiç yalnızlık çekmedim, ne olursa olsun o okulu okuyacaktım. Gram değer görmeyen bu çocuk, saygı değer biri olacaktı. O gece biri geldi karşıma, tanıdığım gözleri gördüm. Asker olma isteğimi söyledikten sonra bana gülen çocuktu. Yine onunla konuştum, yardım istemedim, sadece o okulda neler olduğunu sordum. Güldü bana, ben mezun oldum, git sen gör dedi. Sonrasında halimi anladı, sende mi sevilmedin diye sordu bana. Yüreğime ilk sızının saplandığı, kimsesizliğimi anladığım ikinci gün o gündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK NEFES |ARA VERİLDİ
ActionÇocukluğunda parçalanan o küçük kız güçlü bir asker olursa? Ya da gittiği yerde hayatının aşkını bulursa? Peki geçmişi onu bırakmazsa? Çok, çok fazla soru.. Tek cevap; TEK NEFES Bu onların hikayesi, 2 cesur askerin... *** Kapak tasarımı @NnyksE ai...