Çocukluğunda parçalanan o küçük kız güçlü bir asker olursa?
Ya da gittiği yerde hayatının aşkını bulursa?
Peki geçmişi onu bırakmazsa?
Çok, çok fazla soru..
Tek cevap; TEK NEFES
Bu onların hikayesi, 2 cesur askerin...
***
Kapak tasarımı @NnyksE ai...
Sen buralara gelir miydin, dediğinizi duyar gibiyim... Evett geldimm.
Yıldızımızı parlatmayı unutmayın.
Yorumlarınızı bekliyorum.
Keyifli okumalar.
41. Bölüm "İntikam"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*** Saçlarının birkaç teli beyazlamış olan kadın derin bir nefes aldı ve küçük kızın içeri ağlaya ağlaya girişini izledi. Bu evin içinde olmayan huzur, onun içinde daha da büyüyordu.
"Efendim baba," diye fısıldadı küçük kız korkudan tir tir titrerken. Kadın açık çayını dudaklarına götürerek içine çektiğinde Deniz'in dikkati çıkan sesle oraya odaklandı.
"Yüzüme bak!" diye bağırdı tam o anda babası. Deniz büyük bir titremeyle ona döndü, ellerini önünde birleştirmişti. "Abin bugün yine kavga etmiş."
Deniz gözlerini babasından çekerken başını öne eğmişti. "Bu sefer ben gerçekten bir şey yapmadım." dedi masumlukla yoğrulmuş sesiyle.
"O abinin senden başka düşündüğü neyi var!?" diye bağırdı babası tekrar.
"Baba,"
"Baba deme bana!" Deniz bir adım geriledi.
"N'olur bağırma." dedi Deniz kulaklarını kapatarak. "N'olur, yeter."
"Oğlumdan uzak duracaksın," dedi babası sehpanın üzerinde ki çayı devirirken.
"O benim abim," diye bağırdı Deniz. "O benim abim, nasıl uzak kalayım?"
"Kalacaksın," dedi ve hızla ayaklandı koca adam. Hiç acımadan büyük elleri minik Deniz'in küçük yanağını bulmuştu.
Dövdü.
Annesinin elindeki açık çay bitene kadar dövdü.
Yanan sigarasının sonuna gelene kadar dövdü.
"Ondan uzak kalmam," diye bağırıyordu Deniz kafasını korumaya çalışırken. Babası Deniz'i yerden kaldırıp bir tokat daha vurdu, hızın etkisiyle yana savrulan Deniz'in eli ise neredeyse bitmiş sigaranın üzerine kapandı.
"Ah!" diye bağırdı sabahtan beri alışık olduğu acıyı çeken Deniz. "Yanıyor," Babası acımadan sırtına bir tekme daha attı. Deniz çenesini sehpanın kenarına vurdu ama eli daha çok acıyordu. "Baba dur, yanıyor." dedi eline bakmaya çalışarak. Gelen diğer bir darbeyle daha fazla dayanamadı, yerden destek alarak kalktı.
