29. Bölüm "Yüzleşme"

14.9K 990 266
                                    


Merhaba

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatırsanız hiç fena olmaz.

Sınavlarınız nasıldı?

Satır arası yorumlarınızın hepsini okuduğumu unutmayın.

Keyifli okumalar...

29. Bölüm "Yüzleşme"

Anılar, zihinde tekrar tekrar canlanmak için var olurdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Anılar, zihinde tekrar tekrar canlanmak için var olurdu. Yoksa onların insanı gülümseteceği falan yoktu. Bir insan anısını hatırladığında, acısını hatırladı. Bu bana çok acı bir şekilde, üstüne basa basa öğretilmişti.

***

"Geber ulan artık!" diyerek bir kez daha vurdu adam yerdeki küçük bedene. Küçük kız eliyle başını korumaya çalışıyor, ağlıyor bu anların bitmesini bekliyordu. Bir kere bile babasına yapma dememişti. Yine o sert kemer darbesi çarptı, beliyle karnı arasında bir yere. Acıyla inlerken hıçkırıkları da artmıştı.

"Yapma artık," dedi annesi kapının önüne gelerek. Kızın içi ümitle doldu. Babası değişmemişti belki ama, ya annesi? O değişmiş miydi? İçinde sevinç kelebekleri uçuşmaya başladı kızın. Acısını bile unutmuştu şimdi. Annesi, babasının ona vurmasını istemiyordu, çünkü onu seviyordu. En azından Deniz böyle düşünüyordu. Cümlenin sonunu duyana dek. "Yemekten sonra devam edersin, hazır."

Deniz yine yıkıldı.

Zaten yerde olan bedeni birkez daha acıdı...

Gelen darbeyle bir kez daha.

Bu sefer bu anının içinde abisi yoktu.

Babası odadan çıkınca Deniz hemen doğrulmaya çalıştı çünkü o bir söz vermişti. Fakat ayağı kalkmayı başaramadı ve ağlayarak yine yere çöktü.

"Allah'ım," dedi minik ellerini havaya açarak. İki eli dua eder biçimde birbirinin yanındaydı şimdi. "Abim gelene kadar n'olur ayağa kalkabileyim, çok üzülür Allah'ım." Bunları söylerken yanağından dökülenleri umursamadı.

Deniz göz yaşlarını hiçbir zaman umursamadı.

Deniz'in kendisini umursamaya hiç vakti olmadı.

Deniz'in kendini umursamaya hiçbir zaman hakkı yoktu.

***

"DAYANAMIYORUM!" diye bağırdım ellerimi zemine vurarak. Kendime engel olamamak beni yerle bir ediyordu. "ANLIYOR MUSUNUZ!? BENİ ANLAMIYORSUNUZ!" Sesim kısılmaya başlamıştı. Başımı kaldırıp hiçbirinin yüzüne bakmadım.

"Çıkın evimden!" dedi Ebru eliyle kapıyı göstererek. "Çıkın, onu kötü etkiliyorsun komutan çık!" Sesi boğuktu, ağlamış mıydı?

TEK NEFES |ARA VERİLDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin