16. Bölüm "Görünmez Acılar"

22K 1.3K 406
                                    

Merhaba

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatırsanız hiç fena olmaz.

Satır arası yorumlarınızın hepsini okuduğumu unutmayın.

Keyifli okumalar...

16. Bölüm "Görünmez Acılar"

 Bölüm "Görünmez Acılar"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


***

Duyduklarım beni direk Emir'e dönderirken aklım da tek bir düşünce vardı. Aileden birini kaybetme korkusu. Emir'in içine işleyen bu durumun bir gün başına geleceği olasıydı ki olmuştu.

Yüzünde hiç görmediğim ifade ile gözlerini bana çevirdi. Kaskatı olmuştu. Acılar bilinirdi, hissedilirdi ama görülmezdi. Bizim acılarımız da öyleydi, acılar görünmezdi. Gözleri kısıldı ve acıyla yutkundu.

Sonra gözleri benden ayrılıp, kapıya döndü. Buğra'nın sık nefeslerinin arasına yeni bir nefes eklenmişti şimdi.

Öfke nefesi.

Anın hızıyla kapıya doğru koştu Emir, o kadar hızlı ve dalgın koştu ki kolunu sert bir şekilde kapıya çarptığını bile umursamadı.

Enes'e döndüm, suratına bir tane yumruk atıp, "O sözlerin devamını getirirsen, seni..." dişlerimi sıktım.

Dudağında ki kanı silerken psikopatça güldü. Onu umursamadan hızla Emir'in peşine takıldım. Kısa bir süre önce toplantı odasına girmiş olmalıydı ki kapı şifresi daha çok olmadan açılmıştı. Şifreyi girip içeri girdim.

Emir'in öfkesi o kadar fazlaydı ki yüzünden ateş fışkırıyormuş gibiydi. Masanın üzerinde ki elini yumruk yapmış, parmak boğumlarını beyazlatmıştı. Kapının açılması ile masanın üzerinde ki bakışları beni buldu.

Yüzünde ki öfke hiçbir şeyin iyi gitmeyeceğinin habercisiydi. Gitmesindi zaten.

"Gel, Deniz kızım." dedi Tarık komutan. Asker selamı ile başımı sallayıp, Emir'in karşısında ki yerimi aldım.

"En son buraya geleceğini söylemiştiniz Komutanım," dedi Umut öncelikle. Emir başını sallayınca devam etti. "Gelmiş, havaalanına kadar girmiş, çevrede ki şahitlerin söylediğine göre siyah bir araba önce yanında durmuş," Sinirli bir soluk verdi. "Sonra da zorla bindirip götürmüşler, şuanlık sadece yer tespiti için uğraşıyoruz."

Tarık komutan genzini temizledi. Emir'in masanın üzerinde ki yumruk yapılan eli gevşedi. Başını kaldırıp komutana baktı.

"Emir, durumun ne kadar zor olduğunun farkıdayız. Senin için ayrı kardeşin için ayrı zor, oğlum." Yutkundum.

"Öyle Komutanım," dedi sertçe. "İstediğim sadece yerini bulmak. Nasıl kaçırıldığını veya kimin kaçırdığını değil, sadece yerini öğrenmek istiyorum." diye de devam etti. Sesi mızrak kadar keskin ve netti.

TEK NEFES |ARA VERİLDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin