Öğretmen evindeki konuşmanın ardından Baran'ın yaşadıklarından devam ediyoruz.
Hakan Altun - Sanki
Kubat - Dermanımsın- BARAN AYVAZ -
Girdiği mekâna göz gezdiren Muhammed aradığını bulmanın rahatlığıyla derin bir soluk bıraktı. Neredeyse bir saattir Baran'ı arıyorlardı. Bade'yle konuştuğunu ve sonrasında olanları öğrenmişlerdi Serdar'dan. O saatten sonra da kayıplara karışmıştı. Serdar, durumların kötü olduğunu anlattığında bu delinin yapabileceği şeyleri hiç biri düşünmek bile istememişti. Her yere bakmışlar akıllarına en son gelen bu mekânla buraya gelmişti hızla. Telefonundan diğerlerine bulduğuna dair mesaj atıp mekâna gelmelerini söylerken oturduğu masaya adımlayıp sertçe çektiği sandalyeyle karşısına geçti. Baran masasına oturan adama bakıp gülerken, hiçbir şey demeden kadehini kaldırıp kafasına dikti.
'' Bıktım ulan seni toplamaktan! Bir saattir seni arıyoruz. Oğlum iki sene oldu bıkmadın beni peşinde koşturmaktan. '' diyen Muhammed'e yamukça gülen Baran, parmağındaki yüzüğe bakıp iç çekerek gösterdi yüzüğünü.
'' Evliyim ben, düş artık yakamdan. Kaç kere söyleyeceğim sana âşığım ben karıma. Olmaz bizim iş. '' diyerek peltekçe konuşan Baran'a bakıp kafasını sallayarak gülen Muhammed, garsona el işareti yapıp bardak istemişti. Dakikalar sonra masaya konan iki sandalyeyle zar zor kaldırdı bir kez daha başını ve gelenlere baktı. Kahkaha atarak arkasına yaslanırken, '' Heh... Şimdi tamamlandınız. Oğlum düşün lan yakamdan. Kurtuluş yok mu sizden? Bıktım. '' dedi bıkkınca, gülerken.
Çağrı kaşları çatık bir halde'' Asıl ben bıktım lan senden! İki senedir topluyoruz lan seni! Hadi öncekiler karından sebepti. Karın da geldi artık. Derdin ne? '' diyerek sızlanmasıyla iç çekip, şişedeki rakıyı bardağına döküp tek seferde içti hepsini.
'' Ne şikâyet ettin be Çağrı. Seni de biliyoruz. Konuşma, canımı sıkma benim. '' diyen Baran'la göz devirmiş, Muhammed'in bardağına uzanıp tek seferde içmişti oda.
'' Hay ben sizin çektiğiniz aşkın ızdırabına. Al birini vur ötekine. İkisi de birer deli buldu, kızlar orada keyif yaparken biz çekiyoruz bunları burada. '' diyerek Serdar'a yaka silken Muhammed, bezgince soludu burnundan.
'' Yapmıyormuş. '' kısık bir tonla ve düşünceli bir ifadeyle konuşan Baran'la, anlamaya çalışırcasına yüzüne bakarken '' Ne yapmıyormuş? Ne diyorsun? '' diye sorup iki bardak daha istedi işaret ederek.
'' Keyif yapmıyormuş. Ağzıma sıçtı bugün karım. Benim yüzümden hastanelik oldu bir de üstüne. '' diyerek iç çekerek Muhammed'e kaldırdı bayık bakışlarını. Kızaran gözleri ve bitkin haliyle berbat görünüyordu.
'' Ne bekliyordun? Boynuna mı atlayacaktı? '' kızgınca söylenirken başını salladı aşağı yukarı. '' Kendine gel Baran. Sen bunların olacağını biliyordun zaten. Beklemediğin şeyler değil demi kardeşim? Bunları yaşadın diye mi bu kadar içmek? Eğer öyleyse bir temiz döverim seni. İlk konuşma da su mu koyuverdin hemen? '' Muhammed'in azarlarcasına konuşmasıyla yüzüne baktı şaşkınca. Kaşları havalandı ama sessiz kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMDEM (Tamamlandı)
Ficção Adolescente'' Evlenirim. '' dedim fısıltıyla. Başta anlamadığından kaşlarını çatarak biraz bekledi. Sonra yüzü aydınlandı. Başımı tamamen omzuna yatırarak tepkisine gülümserken, içimden çıktı usulca ve bacaklarımın arasından süzülen sıvıyla yüzüm buruştu. Kası...