10. Bölüm

1.3K 61 2
                                    

Sura İskenderli - Yaram Derinden

Beraber geçirdiğimiz hafta sonunun üstünden üç gün geçmişti. Baran ne kadar gitmemem konusunda ısrarcı olsa da bu kadar hızlı gelişen olaylardan sonra kafamı toparlamam gerekiyordu. Eve geçtikten sonra Esma'ya olanları anlatmıştım. Anlattıklarıma hiçbir yorum yapmazken kalbimin sesini dinlememi söylemişti sadece. Yıllarca aklımla hareket ettiğimi artık yeniden kalbimi dinlememi istemişti.

Beyza'yı da telefonla arayarak uzun uzun konuşmuştuk yeniden, aramızda gizli saklı şeyler olmadan. Yaşanan olayları anlattığımda Baran'a hala kızgın olduğunu öğrenmiştim. En yakın zaman da yanıma geleceğini söyleyerek kapatmıştık telefonu onunla da.

Uzun bir zamandan sonra hayatımın yeniden iki sene önceki düzenine geri dönmeye başladığını hissediyordum. Elimdeki kahve bardağıyla çocukların masalarında oynadıkları oyunları izledim. Gün bitmiş eve gitme saatleri gelmişti ve annelerinin gelip almasını beklerken oyun oynuyorlardı. Lisede çocuk gelişimi okuyan ve sınıfa staja gelen kızlarda yanlarında onlara eşlik ediyordu.

Bazısı ilk başladıkları zaman çocuklarla anlaşmakta baya zorlansa da sonradan hepsi alışmıştı. Gencecik pırıl pırıl kızlardı ve hepsinin farklı hayalleri vardı. Okulun ilk haftası sınıfta küçük bir toplantı yaparak tanışmıştık. Zamanla aramızdaki sohbet ilerlemiş kimisi bu mesleğe devam etmeyeceğini üniversitede başka bölümleri yazacaklarını belirtirken, kimisi de bu işi severek yaptığını ve devam edeceğini söylemişti ama hepsinin ortak buluştuğu tek hayali vardı. Denizi olan bir şehirde okumak. Hepsinden aynı şeyi duyduğumda gülümsemiştim içimden.
İçlerinden bazıları yaşadıkları bu yerden daha önce hiç dışarıya çıkmamıştı bile. Köyde yaşayıp, köyden gelen giden birçok stajyer öğrencim vardı. İçimden hepsi için tek bir şey diledim sadece, umarım hepsi tek tek hayallerine kavuşur ve karşılarına hep güzel insanlar çıkardı.

Kalan iki öğrencimden biri daha gittiğinde annesini bekleyen tek öğrencim Adar kalmıştı. Kızlara çıkabileceklerini söyleyerek Adar'la beraber annesini beklemeye başlamıştık. Karşısına geçip oturduğumda onunla hem oynuyor hem sohbet ediyordum. Ailesini sormuştum oda tek tek anlatmaya başlamıştı. Mevzu dayısına geldiğinden ise diğer aile üyelerinden farklı olarak aşırı heyecanlanması ve anlatırken gözlerinin parlamasıyla dayısını çok sevdiğini anlamıştım.

Geçen gece mekânda karşılaştığımız kişiydi dayısı. Adının Ferzat olduğunu öğrenmiştim. Dayısının bir ara çok uzaklara gittiğini ve onu görmek için arabayla uzak uzak gidip askerlerin yanında onu gördüğünü üzülerek anlatmasıyla da uzak kalmamın iyi olacağını anlamıştım bir kez daha. Baran'ın da neden bu kadar üstüne basa basa beni uyardığını daha iyi anlamıştım.

Çalan kapının ardından beklemeden açılmasıyla kafamı çevirdiğimde, gelen kişiyle Adar yerinden hızla kalkıp dayısına koşmuştu. Annesinin işi çıkmış olmalıydı yine üç gündür olduğu gibi. Adar'ın arkasından sandalyesine asılı olan çantasını ve hırkasını alarak kapıya ilerledim. Dayısına sarıldıktan sonra ayakkabılarını giymeye başlamıştı hızlı hareketlerle.

HEMDEM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin