36. Bölüm

639 30 0
                                    

Murat Dalkılıç - Külah
Murat Dalkılıç - Bir Güzellik Yapsana

Murat Dalkılıç - Külah Murat Dalkılıç - Bir Güzellik Yapsana

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Babam hastaneden çıkmıştı çok şükür. Baran'ın ailesi de geçmiş olsun ziyaretine gelmiş, terasa hazırladığımız büyük bir masayla yemek yiyecektik iki aileyle beraber. Torunlarına kavuşmanın heyecanıyla kucaklarından bir an olsun indirmemişti hiç biri. Sırayla elden ele dolaştırıyorlardı resmen ve hatta bazen sende çok durdu kavgası bile yapıyorlardı çocuk gibi.

Yarın uçağımız vardı, babamın durumu iyi olunca izni uzatmak istememiş, Esma'nın nikâhını da düşünerek geri dönmeye karar vermiştik. Zaten okullar açılmadan yeniden uzun bir tatil için gelecektik Bursa'ya ve iznimizi o zaman kullanacaktık.

Sofranın hazırlanmasıyla herkes yerini alırken ailelerin de arası biraz daha toparlanmıştı çok şükür. Eskisi gibi iki düşman cephe gibi yerleşmiyorlardı en azından masaya. Emine anne ve annem babamlara göre biraz daha çabuk toparlasalar da aralarındaki ilişkiyi, Fevzi baba ve babam hala az da olsa mesafelilerdi haklı olarak ama tabi ki şu anki durumları öncekine göre çok çok iyiydi.

Çorba kâselerini de servis yapma işimiz biter bitmez kucağıma aldığım Mihre'yle, Baran'ın yanına oturdum ben de. Masanın bir başında babam diğer başında Fevzi baba oturuyordu. Annemle, Emine anne yan yana oturmuşlardı bu sefer. Bizde rastgele yerleşmiştik masaya. Bir yanımda Baran varken diğer yanımda Ayşe abla oturuyor arada Mihre'yi alarak benim de yemek yememe fırsat veriyordu.

Herkes yemeğini yemiş masanın başında kendi arasında sohbet ederken bende önümdeki tatlıyı tırtıklamakla meşguldüm. Ayşe ablayla ve karşımda oturan Betül ablayla kendi aramızda çocuklarla ilgili sohbet ediyorduk. Mihre ise Baran'ın kucağında huzuru kokluyorken omzunda uyuyakalmıştı babasının. Baran da abim, eniştesi ve kendi abisiyle sohbet ediyordu. Onu izlediğimi fark etmesiyle göz kırpıp gülümsedi bana bakarak.

Etrafı kontrol edip ona doğru yaklaştım ağzıma attığım tatlıyla. Gülerek '' Kızımız çok şanslı. '' fısıltıyla söylediğim şeyle dudakları yukarı doğru kıvrılırken arkasına yaslanıp, boğazını temizledi usulca.

'' Öyle mi karıcığım? Neden? '' imayla bana bakarken dudaklarımı süzdü.

'' Çok huzurlu şu an. Onun yerinde olmak için neler vermezdim. Baş başa olsaydık keşke. Baya yatılası duruyor şu an göğsün. '' iç çekip konuşmamla, gülümsemesi daha da genişlerken tamamen bana döndü.

'' İstersen kaçırayım seni. Sen yeter ki iste emir bilirim. '' tek kaşını kaldırıp ister misin diye bakıyordu bana şu an. Önüme dönerek kıkırdarken, '' İsterdim de ayıp damat bey, kimse söylemedi mi size bunları? '' ona yaklaşıp söylediklerimle yamukça gülümsemişti.

'' Kime ayıp? Kim demiş? Karımsın sen benim kime ne? '' diyerek göz kırpmasıyla sesli bir kıkırtı döküldü dudaklarımdan ve masadakilerin bakışlarına maruz kaldım ne yazık ki. Boğazımı temizleyerek Baran'dan uzaklaştım hafifçe.

HEMDEM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin