15. Bölüm

851 49 1
                                    

O gecenin ve teklifinin üstünden bir hafta geçmişti ve ben bu hafta içinde neredeyse Baran'ı hiç görememiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

O gecenin ve teklifinin üstünden bir hafta geçmişti ve ben bu hafta içinde neredeyse Baran'ı hiç görememiştim. Sabah erkenden, bazen kahvaltı bile edemeden evden çıkıyor ve benim uyumamdan dolayı ne zaman geldiğini bilmediğim bir vakitte eve geliyordu. Sadece yatağa yatıp bana sarılmasından anlıyordum geldiğini ama saat hakkında en ufak bir fikrim yoktu. O geceden sonra da bir daha dokunmamıştık birbirimize. Bir tuhaftı hali, tavrı bir şey saklıyor gibiydi ama anlatmıyordu bir türlü. Her sorduğum soruya verdiği kaçamak cevaplar da bunun kanıtıydı.

Bir haftanın daha sonuna gelmiştik ve haftanın son gününde çocukların eve gitmesini bekliyordum. Baran'ın bu halleri keyfimi kaçırmıştı bu hafta ve hiçbir şey anlamamıştım yaşadığımdan. Huzursuzdum. Neden böyle davrandığını ya da ne sakladığını bilmemek benim kafamda kurmama sebep oluyordu. Düşünmek istemiyordum ama o anlatmadıkça engel olamıyordum bu duruma.

Kapının çalınıp ardından açılmasıyla kafamı kaldırdım. Öğrencim Ebrar'ın annesiydi gelen. Bir tek o kalmıştı sınıfta ve masada oyun oynuyordu annesinin gelmesini beklerken. Annesine teslim edip, iyi tatiller dedikten sonra sınıfta biraz daha oyalanıp önümüzdeki haftanın planlarına göz atmıştım. Sınıfta bulunmayan birkaç malzeme için kırtasiyeye gitmem gerektiğinden alınacakları not ettim ve çıktım sınıftan.

Kapıyı kilitleyerek bahçeye ilerledim. Biraz Ülker'in yanında oturabilirdim. Zaten evde işim yoktu. Baran yine muhtemelen gecenin bir vakti geleceği için bir engelim de yoktu. Esma'nın da bugün dersi geç bitiyordu.

'' Selamlar, nasılsınız gençler. '' dedim gülümseyerek kulübeye girerken. Boş bulduğum sandalyeye oturdum. Ülker vardı sadece diğerleri yoktu.

'' İyiyiz, hoş geldin. Bitirmişsin bugünü de. '' demesiyle, '' Evet, çok şükür sorunsuz sıkıntısız ilerliyoruz. Dilimi ısırayım maşallah yani. '' dedim sırıtarak.

Çay koyarak önüme bıraktı. Çayı incelerken Ülker'le hiç derinlemesine sohbet edemediğimizi fark etmiştim tanıştığımızdan beri.

'' Ülker, siz nasıl tanıştınız Batuhan'la ve nasıl evlendiniz hiç konuşamadık seninle bunları ama merak ediyorum. '' sormuştum ama inşallah anlatmak isterdi ve canını sıkacak bir durum olmazdı. Dudaklarımı kemirdim tedirgince. Gülümsemesiyle rahatlarken biraz da olsa, ters bir durum olmadığı için sevinmiştim.

'' Küçüklükten tanışıyoruz biz, bebeklikten çok eski yani. Ailelerimiz baya yakınmış, yakın zamanlarda doğunca bir cahillik kertmişler bizi. '' demesiyle şok olduğumdan içtiğim çay boğazımda kalmıştı.

Öksürük krizim geçince şaşkınca, '' Nasıl yani beşik kertmesi misiniz siz? Ee... Zorla mı evlendirdiler yoksa Ülker? '' diye sormamla kahkaha atarak, '' Hayır, hayır sakin ol Bade. Aslında başta biraz zorluk girdi de sonra gönül rızasıyla oldu. Âşık olduk yani. '' dedi ağzı kulaklarında sırıtırken.

HEMDEM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin