Dışarıdan gelen hafif esintinin uçurduğu saçlarımla ve gölün sesine eşlik eden kuş sesleriyle gülümsedim. Gözlerim hala kapalı Baran'ın yüzümde dolaşan parmaklarının verdiği huzuru yaşıyordum. Biraz daha kayarak boynuna sokulurken iyice, '' Günaydın... '' dedim uykulu sesimle. Alnıma kondurduğu öpücüğün ardından yanaklarıma sakallarını sürtmesiyle gülümsemem genişledi.
'' Günaydın güzelim. '' diyen sesinden güldüğü anlaşılıyordu onunda.
Karnımdan gelen guruldama sesiyle gözlerim bir anda açılırken, başımı boynuna gizleyerek saklamaya çalışmamla tüm odayı inleten bir kahkaha koyuvermişti. Kolunu çimdikleyerek susmasını istedim ama o aksine devam etmişti. Asla ses tonuna dikkat etmeden...
'' Ya Baran! Çok mu komik? İnsanlar acıkabilir ne var bunda? Hem senin yüzünden hep bunlar. Sabaha karşı dedim sana acıktım diye ama sen miden yanar bu saatte, yat uyu dedin hatırlarsan. Bence tamamen üşendiğindendi o ama neyse. '' dedim imayla ondan uzaklaşmaya çalışarak.
'' Kıyamam ben sevgilime. Çok mu acıkmış? Çok mu acıktın sen he? '' burnumu sıkarak dişlerini birbirine bastıra bastıra, sulu sulu öpücükler kondurmaya başlamıştı yanaklarıma ve boynuma. Bir eliyle de beni gıdıklarken bu kez de ben kıkırdamaya başlamıştım.
Nefesim kesilecek hale gelene kadar tüm yalvarmalarıma rağmen elinden kurtulamamıştım. Benimle beraber oda kahkahalar atarak, elinin altında kıvranmamı izlemişti. En son durduğun da ben nefes nefese bir halde kalmıştım, dudaklarımdaki gülümseme ve gülmekten gözümden gelen yaşla.
Bana bakıp gözlerindeki aşkla, içi gidercesine sevdi dudak kenarlarımı. Gülmekten akan iki üç damlayı sildi parmak uçlarıyla.
'' Hep gül. Hep gülmekten aksın bunlar. Göz kenarların, dudak kenarların gülmekten kırışsın Bade. Hep böyle gülme seslerin doldursun kulaklarımı, evimizi. '' burnunu burnuma sürttü. Gözlerim kapandı ve koca bir gülümsemeyle kollarımı ensesinde birleştirdim.
'' Kırışmasın ya... '' dedim omuz silkip nazlı bir sesle.
'' Sonra beğenmezsin beni. Ya yakışmazsa o kırışıklar bana hem. Böyle güzel böyle kalsın. Ben hep yine güleyim ama kırışmasın. '' dememle dudaklarıma ufak bir öpücük kondurdu.
'' Neşet Ertaş ne demiş güzelim bilir misin? '' diye sormuştu bana bakarken. Gözleri saçlarımda, gözlerimde, dudaklarımda dolanıp duruyordu.
'' Ne demiş? '' diyerek devam etmesini istedim. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve kalbimi yumuşacık yapacak sözleri fısıldadı.
'' Ağarsa saçların... '' elleri saçlarımı sevdi usulca parmak uçlarıyla.
'' Belin bükülse... '' diyerek eli belime indi ve okşadı.
'' Birer birer dişlerin dökülse... '' demesiyle kıkırdadım. Oda bana gülümsemiş ve devam etmişti.
'' Yine de taze fidan dalımsın benim. '' burnumun ucuna bir öpücük bırakmıştı sözlerinin arkasından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEMDEM (Tamamlandı)
Teen Fiction'' Evlenirim. '' dedim fısıltıyla. Başta anlamadığından kaşlarını çatarak biraz bekledi. Sonra yüzü aydınlandı. Başımı tamamen omzuna yatırarak tepkisine gülümserken, içimden çıktı usulca ve bacaklarımın arasından süzülen sıvıyla yüzüm buruştu. Kası...